Niye Kola İçmiyoruz?
Öncelikle, ümit ediyoruz ki vereceğimiz cevap birçok kişinin "acaba?" deyip de kendine bile sormaktan çekindiği bazı sorulara açıklık getirecektir.
Takdir edersiniz ki kola, içeriğindeki karışımın yetkililer tarafından tam olarak açıklanmaması, karışımında alkol bulunup bulunmadığı, dolayısıyla haram mı değil mi olduğu, hammaddesinin bir böcek olduğu gibi meseleler üzerinden sıkça tartışılıyor. Bu tartışmalar içerisinde "inandığı gibi yaşamaya çalışanlar" olarak bizler ilhamımızı ve tavrımızı şu hadis-i şeriften alıyoruz:
"Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler bellidir. Bu ikisinin arasında, halkın birçoğunun helâl mi, haram mı olduğunu bilmediği şüpheli konular vardır. Şüpheli konulardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur." (Buhârî, Îmân 39, Büyû` 2; Müslim, Müsâkat 107, 108. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû` 3; Tirmizî, Büyû` 1; Nesâî, Büyû` 2, Kudât 11; İbni Mâce, Fiten 14)
"Besmele ile başladığımız soframızda Amerikan (batı) kültürüne yer yok!"
Kolaya (daha birçok kapital ürünlere) tavır almamızın bir diğer nedeni ise Amerika tarafından yürütülen ve bir şer projesi olan küreselleşmeye karşı kayıtsız kalmayışımızdır. Kola, hamburger, pizza gibi ürünler küreselleşmeye çalışan Batı medeniyetinin değerleridir. Başka bir yerde de belirttiğimiz gibi "Besmele ile başladığımız soframızda Amerikan (batı) kültürüne yer yok!" diyoruz. Biz, bu gibi ürünleri yememeye çalışıyoruz. Yedikçe, küreselleşen ve sermayesini silahlara çevirerek Müslüman coğrafyalarda kendi kardeşlerimize doğrultanlara maddi destek sağlamak ve cüzi de olsa sponsorluk yapmak istemiyoruz.
Bizim de İslam Medeniyeti adını verdiğimiz bir medeniyetimiz var ve elimizden geldiğince, imkânlarımız dâhilinde medeniyetimize sahip çıkmaya, medeniyetimizin batı medeniyeti tarafından kuşatılmasına ve esir alınmasına müsade etmemeye çalışıyoruz. Ateşe su taşıyan ve Kâbe’ye yürüyerek gitmeye çalışan karıncalar gibi gücümüz emperyalizmi ve kapitalizmi yok etmeye yetmese de safımızı belli ediyor ve sonuca gidemesek de o yolda can veririz diyoruz. Tekrar diriltildiğimizde ise; verdiğimiz çaba ve aldığımız tavır, harcadığımız para, tükettiğimiz nefes ve sergilediğimiz hayattan hesaba çekileceğimizi biliyoruz. İşte, sadece bilmekle kalmayıp âcizane yaşamaya da çalışıyoruz.
Tavrımız bellidir
Kola`nın şüpheli bir içecek olduğu ortada. Kısmen de olsa vücuda yani emanete zarar verdiği de tıbben ispatlandı. Bu gibi şüpheli gıdalar bizleri yukarıda zikrettiğimiz Hadis-i Şerif’e sığınmaya ve orada belirtildiği gibi yaşamaya sevk ediyor. Tekrar vurguluyoruz ki, biz elimizden geldiğince bu tavrı sergilemeye gayret ediyoruz. Zira zaruret halinde "ölmeyecek miktarda" hınzır denilen hayvanın etinin bile yenmesine dair ruhsat olduğu biliyoruz.
Kola vb. şüpheli veya tartışmalı veya kültürümüze karşı bilinçli olarak yöneltilmiş kültürel emperyalizm (sömürü) tehditleri karşısında gerekeni yapmakla sorumlu olduğumuzu idrak edebiliyoruz.
Kola içen arkadaşlarımız da var, niye içtiklerini biliyorlar. Onlara dua ediyor, nasihatlerde bulunuyoruz. Onları kola vb. ürünleri kullanmamaya, Hadis-i Şerif`te geçtiği üzere "din ve namuslarını korumaya" davet ediyoruz. Bunu kalp kırmadan ve kimseyi tekfir etmeden yaptığımızı belirtmekte ise fayda var. Kimseyi kola içiyor diye kırmamaya, incitmemeye özen gösteriyoruz. Bu özenle birlikte diğer taraftan içilmemesi için çağrılarda bulunmaya önem veriyoruz.
"Bir taş at"ıyoruz
Batılı şirketlerin ürünlerini mümkün olduğunca tercih etmeyerek ve kullanmayarak Müslüman coğrafyaları kuşatan batılı güçlerin silahlarında bir kurşun olmamaya çalışıyoruz.
Özetlersek, Hadis-i Şerif uyarınca, takvalı davranmaya özen gösteriyoruz. Malcolm X`in dediği gibi; "bir taş at"ıyoruz.
Tahmin edersiniz ki konu hayli uzun ve derin bir mesele. Kimine göre ise göreceli bir mevzu. Allah, kullarına cüzi irade vermiş. Kul dilediğini seçmekte özgür…
Her seçimin bir karşılığı ve sonucu olduğunu bilerek...
GENÇ'ın Yazısı.