Üniversiteye Giriş
Nursena Pancar / Genç Haber Merkezi
Eylül ayının sonuna geldik ve üniversiteler yavaş yavaş açılmaya başladı. Üniversitelerin açılmasıyla yeni arkadaşlıklar ve yeni ortamlar bizi bekliyor. Sorumluluklarımızın azaldığını düşünerek geliyor olsak bile sorumluluklarımızın daha çok arttığı bilincine varmalıyız. Üniversiteli havasına kapılmamalı, ipleri baştan sıkı tutmalıyız. Zira kul havasından çıkarız.
Sorumluluklarımızın başı olarak kendi benliğimizi korumalıyız.Metin Karabaşoğlu bir kitabında “öz ve kabuk”dan bahsediyor. Öz; iyi niyet, temiz kalp ise kabuk da onu koruyan tesettür, namaz, helallerdir. Bu zaman zarfında en önemli sorumluluğumuz özümüzü saran kabuğumuzu korumaktır. Fakültede veya sınıfta kimlerle tanışacağımızı kimden hayrın kimden şerrin geleceğini bilemeyiz. Bu yüzden öze değil kabuğa ters düşen arkadaşlardan uzak durmalıyız. Böylece tedbirimizi almış oluruz.
Hayatı etrafımızda serbestleştirende yakışıksız arkadaşlar değil midir? Bu yüzden “…sadıklarla beraber olun” ayetine iştirak edersek fakültede izleyeceğimiz yolu çizmiş oluruz. Sadık davranan insanlarla muhabbet kurarsak bizde sadıklık da adımlar atmış oluruz.
Üniversiteli olmak 4-5 yıl sürsede kulluğumuz bizimle sonsuza kadar beraberdir. Kabuğu sağlam olanlardan eylesin Rabbim bizi.
Aklımıza önemli olanın filanca fakülteyi kazanmak değilde “Cennet” fakültesini kazanmak olduğunu hatırlatana şükürler olsun.
GENÇ'ın Yazısı.