Müslümansan Herkese Karşı Sorumlusun
Okuyacaklarınız Santiago Ramirez Valezquez’in hikayesi… Aslen Kolombiyalı, Londra’da yaşayan bir üniversite öğrencisi. Kendisiyle röportaj yapmak istediğimde “her şeyi İslamiyet için yapıyoruz” diye bir cümle kurmuştum, röportaj teklifimi bu cümle üzerine kabul etti, “eğer İslamiyet içinse asla hayır demem, çünkü İslamiyet için çalışanlar asla kendilerini düşünmezler, sadece insanları düşünürler ve onların vesilesiyle bütün insanlar bir gün Müslüman olacak inşaallah” diye de ekledi. Buyurun bu hidayet hikayesine…
Seni kısaca tanıyalım?
Aslen Kolombiyalıyım, yani Güney Amerika’nın %90’ının Katolik olduğu bir bölgesinden. Londra’da üniversitede okuyorum. Yıllardır hayattaki amacımı sorguluyorum, bu nedenle yolumu araştırmaya, yaşadığım ülkedeki insanları takip ederek başlamadım, çünkü daha iyi şeylere inandığımı düşünüyorum. Birçok dini araştırdım ama hepsinde bir eksiklik fark ettim, ta ki İslamiyet’i bulana kadar…
Diğer dinleri araştırırken gördüğün “eksiklikler” nelerdi?
Bu eksiklikler; diğer dinlerin Kur’an’ın ve İslamiyet’in verdiği hissiyatı vermemesiydi. Kur’an okuduktan sonra daha önce hiç yaşamadığım bir hisse kapıldım ve bununla tamamlandığımı hissettim.
Peki İslamiyet’le nasıl tanıştın? Bu konuda yol göstericin var mıydı yoksa kendi kendine mi buldun?
Aslında bir tevafuk oldu, ya da şöyle diyeyim; son dinleri araştırırken yaşadığım bir mucize. Son dinler hakkında araştırma yapmaya başladığımda, aynı zamanda çok iyi Müslüman insanlarla tanıştım, bana çok yardımcı oldular. İslamiyet’i araştırırken Kur’an okudum ve benim yolumun kesinlikle İslamiyet olduğuna karar verdim. Çünkü İslamiyet’te Allah’a yaklaşırken aranıza hiçbir şey girmiyor.
Peki Müslüman olduktan sonra ailenin bu duruma bakışı nasıl oldu?
Ailemde herkes farklı bir dine mensup, dolayısıyla büyük bir reaksiyon göstermediler. Fikirlerime saygı duyuyorlar. Fakat en yakın arkadaşlarıma söylediğimde, onlar çok şaşırdı. Çünkü Müslümanlığı tercih etmek demek, benim kültürüme göre günlük hayatın parçası olan birçok şeyi terk etmem anlamına geliyordu. Dürüst olmak gerekirse, bunların hiç birini özlemiyorum.
Peki şunu merak ediyorum; yeni bir Müslüman olarak neler yapıyorsun? Yani neler okuyorsun, neler izliyorsun?
İslamiyet’i kabul ettiğimden bu yana çok uzun bir süreç yaşadım. Sadece kitaplardan değil, Müslüman arkadaşlarımdan da dinimiz hakkında her gün birçok şey öğreniyorum. Aynı zamanda İslam tarihi ve geleneklerini anlatan kitaplar da okuyorum. Bir Müslüman olarak, İslamiyet’i her yerde anlatmak hususunda görevim olduğunu düşünüyorum, bu nedenle yaşadığım tecrübelerimi anlatarak İslamiyet’in büyüklüğünü insanlara göstermeye çalışıyorum.
Katolik Santiago ve Müslüman Santiago arasında nasıl bir fark var? Müslüman olduktan sonra kendine nasıl bir değişiklik görüyorsun?
Aslında Katolik kuralları ve kültürü ile yaşadığım halde sürekli sorularıma cevaplar arayıp, gerçek bir Katolik olmadığım için çok büyük bir fark görüyorum kendimde. Şu an bir Müslüman olarak, cevap bulmaya ihtiyacım kalmadığını düşünüyorum. En büyük değişiklik ise; Müslüman olduktan sonra kendimi diğer insanlara karşı sorumlu hissediyorum ve onlara doğru yolun İslamiyet olduğunu göstermek istiyorum. Daha basit bir şekilde, hayata farklı bir yerden bakıyorum ve beni mutlu eden şeyleri seviyorum.
Bir Müslüman olarak bundan sonraki planların nedir?
Basitçe ifade etmek gerekirse, İslamiyet’in yayılışına katkı sağlamak istiyorum. Kendi ülkemdeki insanlara tecrübelerimi anlatıp onlara İslamiyet’i gösterip açıklamak istiyorum. En büyük hayalim, bir gün tüm dünya insanlarının hepsinin Müslüman olması…
İnşaallah kardeşim. Peki son olarak şunu soralım, genç Müslümanlara neler söylemek istersin?
Genç Müslüman kardeşlerime şunu söylemek isterim; dünyanın aldatmacalarına ve günahlarına karşı kendilerini korusunlar, çünkü günaha girme gerçek özgürlük anlamına gelmez. Bunu ancak Kur’an’a uyarak ve her şeyi Allah için yaparak elde edebiliriz ve eğer Allah için feda edebileceğiniz bir şeyleriniz varsa, sorun yok. Bunu severek yapın.
Güzel cevapların çok teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.