A. Yasin Demirci

aşta ABD olmak üzere Batı`nın hedef tahtasındaki İran, nükleer programını durdurması yönündeki tehdit ve telkinlere aldırış etmeden bildiğini okumaya devam ediyor. Ahmedinejad liderliğindeki Tahran yönetimi askeri müdahale tehditlerini bile kaale almıyor. Aksine her geçen gün bu alandaki gücünü nerelere ulaştırdığını göstererek tehditlere boyun eğmeyeceğini ilan ediyor. Yakın zaman önce `Büyük Peygamber` tatbikatında denizin 10 metre üzerinde 160 km. hızla giden uçan botlar ve radara yakalanmayan füzeler geliştirdiğini duyuran İran, son olarak da yaklaşık bir tonluk güdümlü bir bomba ve yeni savaş uçaklarıyla `silah şovunu` sürdürdü.

İsrailli askeri tarihçi Martin van Creveld, gazetelerde yer alan bir demecinde şöyle diyordu: "İran`ın nükleer silahlara sahip olmasını istemiyoruz; doğrusu silah yapıp yapmadıklarını bilmiyorum ama yapmıyorlarsa, çılgın olmalılar" (Newstatesman, 13 Şubat 2006)

ABD ve İsrail gibi dünyanın en vahşi savaş makinalarının, bölgeye yönelik emelleri uğruna yapmayacakları vahşilik olmadığını bilip, onların tehdit dolu nefeslerini her an ensesinde hissedip de eli kolu bağlı oturması İran yönetimi açısından İsrailli askeri tarihçi Martin van Creveld`in ifade ettiği gibi "çılgınlık" olurdu herhalde!

Evet, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad kimilerine göre "çılgın" bir lider. Ama bu çılgınlık bakış açınıza göre değişiyor galiba.


GENÇ'ın Yazısı.