Bkz: Akıl Defteri
Sami Yaylalı - Ayşegül Genç
Sevgili Moleskine!
Bu bir mektuba başlangıç hitabı değil ya da bir günlüğün ilk cümlesi değil. Moleskine isimli not defterlerinin giriş cümlesi. Bu not defterleri ilk kez Fransa’da üretilmiş ve birçok yazarın, sanatçının, bilim adamının notlarını aldığı bu defterler markayı aşarak zamanla akıl defterlerine verilen genel bir ad olarak da kullanılmış. Türkiye’de bu defterler hâlâ bir yerlerde satılıyor. Bu deftere sahip olmak size ekstra ilham getirmeyecek elbette ama kim bilir düzenli notlar alırsanız ilerde bir yazar olmanızı sağlamak için atılmış ilk adım olabilir.
Elektromoleskine
Postmodern yaşam her gün yeni bir tahrip ve tanzimiyle karşımıza çıkıyor. Bir değer yıkılıp onun yerine alternatif olarak ruhu alınmış ürünler piyasaya sürülüyor. Not defterleri artık satılmıyor. Çünkü telefonlar, “h”aptoplar onların işlevine el koydular. Ama hep atlanan nokta şu; dijital olan yani sayısal olan duygusal/ruhsal olanı tasvir edecek güçte değil. Akıl defterlerindeki o ilham izleri maalesef elektromoleskinelerde hiç olmayacak…
Adam Olacak Öğrenci Not Tutuşundan Bellidir
Bilgi Üniversitesi ve Santralistanbul işbirliği ile 2009’da bir sergi düzenlenmişti. Bu sergide Uluslararası Ağahan ödüllü mimarlarımızdan Han Tümertekin’in, ünlü tasarımcı Karim Rashid’in, Mimar Ron Arad’ın, eskimiş pörsümüş de olsa Pablo Picasso’nun beyinlerinde filizlenen fikirleri, çizgileri, hissiyatları sergilenmişti. Bu serginin bir güzel yanı da ustalarla birlikte geleceğin ustası olacak üniversite öğrencilerinin not defterleri sergilenmişti. Bunlardan en ilginç olanlardan birisi bir tıp öğrencisinin anatomi dersi not defteri idi. Diğer doktorlar gibi yazısı okunmasa da çizgileriyle birçok şeyi barizleştirmişti…
Söz Uçar Yazı Kanatlandırır
Kareli defterlerimin yapraklarını dörde katlayarak kendi not defterimi oluşturmuştum ortaokulda. Okuduğum kitaplardaki altını çizdiğim satırları yazıyordum. Şimdi yıllar sonra o defterlerden birkaçı yeniden elime geçti kitapları yeniden okuyuverdim adeta. Eğer okuduğunuz kitaplardaki tüm bilgileri unutuyorsanız bu yöntem ideal. Şimdi klasik bir söz söyleyeyim “asla hafızanıza güvenmeyin her şeyi not edin.” (Sami)
Ben de akıl deftersiz tek kelam edemeyenlerdenim. Lise yıllarımdan beri sürekli kaybedip yenilediğim defterlerim olmuştur. Defterimi kaybetmek benim için aklımı kaybetmekle eşdeğerdir. En son resimdeki kırmızı kaplı ajandaya yazıyorum. Sami gibi ince ruhlu bir kardeşimiz moleskine hediye ederse kırmızı ajandayı gönül rahatlığı ile kaybedebilirim. :) (Ayşegül)
12 Milyon 400 Bin Ajanda
Türkiye’de yılda 12 milyon 4oo bin ajanda üretiliyor. Bu ajandaların yüzde sekseni eşantiyon olarak dağıtılıyor. Ayrıca festival, futbol, hamile ve ramazan ajandası gibi alternatif ajandalar da üretilmektedir.
Jurnallemek Nedir?
Jurnal, bir çeşit günlük olayların yazıldığı defterdir. Güncel havadislerin tutulduğu bir rapordur da denilebilir. Lakin dilimizde “jurnal ve jurnallemek” ispiyon ve ihbar ile eşdeğer bir şekilde anlaşılır. Bunun sebebi Osmanlı’nın son dönemlerinde hafiyelerin halkın arasına karışıp gündelik yaşamı ve konuları defterlere yazarak saraya ulaştırması ve karşılığında ödül almalarından kaynaklanır. Sokaklardan ziyade kahvehaneler jurnal tutmak için en ideal yerlerdir. Lakin jurnalleme işinin artması halkın kendini baskı altında hissetmesine de yol açmış ve bir korku iklimi oluşturmuştur. Diğer yandan üstad Cemil Meriç’in anılarını yazdığı Jurnal isminde iki ciltlik bir eseri de mevcuttur. Cemil Meriç’in öğrencilik memuriyet yıllarını anlattığı gibi içinde bulunduğu dünyayı, tarihi anlamaya çalışması, düşüncelerini yazdığı kadar duygusal anlarını da yer vermesi bu eseri ilgi çekici kılmıştır.
Nazım Hikmet’in Defterine Alıcı Çıkmadı
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir müzayedede Nazım Hikmet’in el yazısı ile derlediği,1921-40 yılları arasında yazdığı ünlü şiirlerini de içeren defteri satışa sunuldu.
Şairin defterinde kendisine ait şiirlerin yanı sıra çeşitli Amerikan şairlerinden 4 şiir tercümesi bulunuyordu. 1913 yılında, henüz 11 yaşındayken şiir yazmaya başlayan ve yazdıklarını bu tarz defterlere kaydetme adeti olduğu bilinen Nazım Hikmet’in bu defterine 22 bin lira istendi. Ancak müzayedede bu deftere alıcı çıkmadı.
Aynı müzayedede Nazım Hikmet’in her birini ‘N.H.’ yazarak imzaladığı müsvedde olarak yazdığı ‘Yanmamış Cigara’ 1200 liradan, ‘Salkım Söğüt’ 2 bin liradan, “Köylü şiirleri’ 1500 liradan, ‘Nikbinlik’ 800 liradan ve ‘Bayramoğlu’ şiiri de 1500 liradan alıcı buldu.
İllallah Ajandası!
2010 yılında Metis yayınlarından inançsızlar için özel olarak hazırladığı, makul bir fiyata satılan(4 lira) küçük bir ajanda çıkar. Adı “İllallah!” ajandası. Metis editörleri, sunuş yazısını şöyle bitirmişler:
“İnanmama hakkının da bir insan hakkı olarak tavizsiz uygulanacağı bir dünya ve ülke umuduyla, bu ajandayı kendisine dinsel kimlik dayatılmasından illallah diyenlere sunuyoruz...” ajandanın ismini ironi olsun diye illallah koymuşlar. Alıcılar da “Allah’tan başka” anlamına geldiğini düşünerek almışlar. Oysa illallah “Allah’tan başka” anlamında değil “ancak Allah” anlamındadır. Ayrıca bu ajanda dini değerleri küçümsediği yönünde eleştiri almış ve davalık olmuştur.
Fatih Olacak Çocuğun Defteri
Fatih Sultan Mehmet Han’ın ilk gençliğinde aldığı notlardan, hocalarının ve devlet erkanının karikatürlerinden, tuğra çizim denemelerinden, dönemin eserlerinde rastlanan çiçek motiflerinden, Müslüman ve Hristiyan insan portrelerinden, Türkçe, Farsça, Grekçe dillerinde yazı denemelerinden ve birkaç tane de hayvan resimlerin oluşan not defterleri ortaya çıktı. Sultan’ın gözlem yeteneğinin oldukça iyi olduğu görülüyor. Bu defteri düzenleyip tertipleyen kişi ise Ord. Prof. Süheyl Ünver.
Einstein’ın Akıl Defteri İsrail Üniversitesi’nde
Kudüs İbrani Üniversitesi, Einstein’ın gizli defterlerini internet ortamına taşıyarak meraklılarına ulaştırmıştır. Site, 7 bin sayfadan oluşan 2 bin belgeye erişim sağlıyor.
İbrani Üniversitesi’nin koleksiyonunda, Einstein’ın elyazısı ile araştırmalarına dair not düştüğü 14 defter, ünlü fizikçinin meslektaşlarına ve sevgililerine yazdığı mektuplar, görecelik kuramına dair elyazısı ile yazılmış bir açıklama, E=MC2 formülü ile ilgili bir özet ve Einsteinin hasta annesine gönderdiği bir posta kartı da yer alıyor.
Koleksiyon, bilim adamının hayranlarından aldığı mektupları da içeriyor. Bu mektuplardan birinde 6 yaşındaki bir kız çocuğu, ünlü bilim adamına “gazetede bir resminizi gördüm, sanırım saçınızı kestirirseniz daha iyi olacak” yazmış.
Einstein, koleksiyondaki mektuplarında nükleer silahsızlanmadan, İsrail-Filistin çatışmasına kadar birçok farklı konuda düşüncelerini açıklamış. 1955 yılında yaşamını yitiren Einstein, arşivini ve fotoğraflarını kullanma hakkını İbrani Üniversitesine bağışlamıştı. Einstein’ın internet ortamındaki arşivine, http://alberteinstein.info adresinden ulaşılabilirsiniz.
Ayşegül Genç'ın Yazısı.