İstanbul`da Adalet Rüzgârı Esti
Furkan Emre Hasdemir / Genç Haber Merkezi
Farklı ülkelerden 150 ‘ye yakın seçkin konuğun ortak çatı altında toplandığı, İstanbul Küresel Forumunda, “adalet” başlığı altında birçok mesele ele alındı.
Siyaset ,Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün düzenlediği İstanbul Küresel Forumu, dünyanın farklı bölgelerinden birçok siyaset adamı, akademisyen, aktivist ve yazarı bir araya getirdi.13-14 ekim tarihlerinde, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen forumda ,adalet konusu, ”Adalet ve küresel düzen”, ”sanat ve adalet”, “adalet ve tarih” ,”Adalet ve ekonomi” , “adalet ve din” ,”adalet ve siyaset” adıyla,6 ayrı başlık halinde ele alındı ve her başlık için 4 ayrı oturum düzenlendi.
Açılış
Açılış konuşmasını SETA Başkanı Taha Özhan yaptı. Özhan, adalet temasını seçerken zorlanmadıklarını dile getirerek, Arap baharı, Suriye gibi güncel meseleleri, ekonomi ve adalet açısından yorumladı. Son olarak Başbakan’a desteklerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Ardından, Başbakanlık müsteşar yardımcısı, İbrahim Kalın, adalet kavramını açıklarken, meselenin dini boyutu üzerinde durdu. Adalet ve nefis karşılaştırması yaparak, adaletin insanın nefsinde başladığını vurguladı.
Açılışın son konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu ve Avrupa’daki ekonomik ve siyasi dalgalanmaların çözümlenmesi için “adalet” kavramını tartışmak gerektiğini söyleyerek, adalet kavramıyla ilgili tespitlerde bulundu.
Erdoğan, adalet konusunda zengin örneklere sahip bir medeniyetin mensubu olduğumuzu belirtirken, Hz. Ömer’in Kudüs’ü fethettiğinde Hristiyanların ve Yahudilerin ibadethanelerine dokunmadığını ve kimsenin zorla müslümanlaştırılmadığını söyledi. Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman’ın sorduğu meşhur ” karınca “ sorusuna Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin verdiği ibretlik cevabı dinleyicilere aktardı. Salondaki dinleyiciler coşkulu bir alkışla tepki verince Erdoğan, örneği ikinci kez aktardı. İşte o soru ve cevabı:
Kanuni Sultan Süleyman:
Meyve dalına konsa bir karınca/ Vebali olur mu karıncayı kırınca?”
Şeyhülislam Ebussuud efendi:
“Yarın Hak divanını kurunca/ Kanuni`den hakkın alır karınca”
Ayrıca, konuşmasında sık sık, Birleşmiş Milletlerin gerek yapısı, gerek yaptıkları itibariyle adîl bir kurum olmadığını dile getirdi.
Başbakanın BM ile ilgili sözlerinden bazıları:
“BM adil bir yapı üzerin bina edilmemiştir. Bu yüzden reforme edilmesi şart. BM Suriye’de yapılan zulme tüm çabalarımıza rağmen müdahale etmemiştir.20 yıl önce Bosna’daki katliama sessiz kalan BM bugün Suriye’de yaşanan zulme de sessiz kalmaktadır. Adalet Suriye halkının da hakkıdır. Bizim az gelişmiş ülkelere verdiğimiz destek, vicdani bir sorumluluk ve adaletin bir gereğidir.”
Başbakan son olarak, forumun muvaffakiyetle geçmesini temenni ederek sözlerini bitirdi. Ardından konuşmacılar sahneye davet edilerek toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Oturumlar
Yukarıda belirttiğimiz “Adalet” ana temasıyla, oluşturulan 6 başlık altında toplam 24 oturum gerçekleştirildi. Konuşmacılar, oturum sonunda sorulan sorulara büyük bir titizlikle cevap verdi.
Oturumlarda, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Egemen Bağış gibi kabine üyelerine ve Orhan Gencebay, İlber Ortaylı gibi popüler isimlere ilgi yoğundu.
Davutoğlu ve Bülent Arınç’ın katıldığı Oturumların, katılım oranı en yüksek iki oturum olduğunu söyleyebiliriz.
Ahmet Davutoğlu’nun katıldığI, “Dünya siyasetinde Türkiye ve adalet” başlıklı oturumda , sık sık geçmişte Bosna’da yapılan zulüm ve bugün Suriye’de yapılanlar arasında bir benzerlik ilişkisi kuruldu. Davutoğlu, Türkiye’nin geçmişten günümüze her zaman mazlumdan yana yer alarak adaleti savunan kadim bir medeniyetten geldiğini, bugün de aynı tutumu devam ettirdiklerini belirtti.
Bülent Arınç’ın katıldığı “ İslamafobi : Irkçılığa yaklaşımlarda adalet sorunu “ başlıklı oturumda, konuşmacılar, Amerika ve Avrupa’da yapılan İslamofobi propagandalarından örnekler verdi . Ve İslamofobiyi körükleyenleri bir ulusa , bir devlete ,bİr ideolojye bağlamamak gerektiğini, kimler, İslamofobiyi neden körüklemek istiyor ? Sorusunun cevabını aramak gerektiğini vurguladı. Ayrıca konuşmacılar, Müslümanlara yapılanlar ırksal bir tabana mı oturtulmaya çalışılıyor? İslamofobi ,yeni anti-semitizm mi? Sorularına cevap aradılar. Bülent Arınç’ın konuşmasındaki temel argüman ; Terör faaliyetleri yürüten grupların varlığından dolayı, İslam dininin töhmet altında tutulmaması gerektiği yönündeydi.
2 gün süren İstanbul Küresel Forumu neticesinde, “adalet” kavramı , özellikle Arap baharı, Suriye , Filistin, İslamofobi gibi güncel konularda yapılan örneklendirmelerle, herhangi bir ideolojik eksene bağlı kalınmadan her yönüyle enine boyuna tartışıldı. Gerek açılışta, gerek oturumlarda herhangi bir aksilik yaşanmaması ve olumsuz bir havanın oluşmaması, organizasyonun başarısını ortaya koyan önemli bir faktördü. Organizasyon , siyasi, entellektüel, aydın ve halk kitlesi tarafından takdirle karşılandı.
GENÇ'ın Yazısı.