Ligimiz Süper, Ya Futbolumuz?..
Türkiye liglerine gösterilen ilgide büyük bir düşüş söz konusu. Eğer bu konuda birileri önlem almazsa, pek yakın bir gelecekte Türk toplumu da adını anmakta zorlandığımız ülkelerin futbolseverleri gibi “ölümüne” Avrupa takımlarını tutmaya başlayacaklar.
2,5 yıl kadar önce Karabük’e gittim. Karabükspor sezonun bitmesine 3 hafta kala Süper Lig’e çıkmayı garantilemiş, ben de hem o hafta oynanacak maçı izleyecek hem de şehrin futbola ve Karabükspor’a bakışını analiz ederek gazeteye haber yapacaktım. Şehre iner inmez takımın Süper Lig’e çıkmasının nasıl bir sevinç ve heyecan dalgasına sebebiyet verdiği göze çarpıyordu. Caddeler ve sokaklar, takımı kutlayan afişlerden geçilmiyordu çünkü...
Sabahın erken saatleri olduğu için bir pastaneye girip kahvaltı yaptım. Bir yandan kahvaltı yapıp bir yandan önündeki bilgisayarla uğraşan bir yabancı dikkat çekmişti tabii. Pastanenin işletmecisi olan genç arkadaşa kendimi tanıttım. Benim bir şey sormama gerek kalmadan delikanlı her şeyi anlattı. Şehrin içinde bulunduğu umutsuz ve bezgin psikolojiyi, Süper Lig’de oynayacak bir takımın şehre getireceği ilgi ve hareketi vs. “Televizyonda hava durumunda bile Karabük’ün ismi geçmeye başladı” dedi lafın bir yerinde.
İlerleyen zamanla sohbete, pastaneye gelen müşteriler de katılmaya başladı. Herkesin keyfi yerindeyken, birden bire “Sadece Karabükspor taraftarı olan bir kitle var mı şehirde?” diye bir soru soruverdim. Sanki hiç anlamadıkları, dünya üzerinde var olduğunu bile bilmedikleri bir dilde konuşmuştum. Öylece baka kalmışlardı. Durumun vehametini fark edip konuyu değiştirdim.
Karabükspor formalite maçını oynadı, kutlamalar yapıldı, biz haberi hazırlayıp gazeteye gönderdik. Gece geç vakit İstanbul’a dönecek olduğum için akşam saatlerinde oynanan bir derbi maçını da televizyondan izledim. Yalan yok, kim kiminle oynadı hatırlamıyorum ama iyi hatırladığım şey, kulüp binaları başka bir şehirde bulunan iki takımın maçında goller atıldıkça, Karabük’ün her tarafından sevinç nidalarının yükseldiğiydi.
Söylemeye bile gerek yok, bu sadece Karabük’e özgü bir durum değil. Anadolu’nun bir şehri hariç her tarafında aynı şey geçerli. Türkiye’de, dünyada eşi benzerine nadir rastlanır bir taraftar dağılımı var. Ülkenin en büyük şehrinde kurulmuş üç kulübün yurt sathının neredeyse her karışında taraftarı mevcut, bu taraftarlar da kendi şehirlerinin takımlarını ancak Süper Lig’e filan çıkarsa umursuyorlar. O da şehir dünya tarafından daha fazla dikkate alınacağı için.
“Eşi benzerine nadir rastlanır” dedik. Kısa bir süre önce okuduğum enfes bir analiz yazısı, Portekiz’de de bizimkine benzer bir yapı olduğundan bahsediyor ve onlarda da üç büyükler ve diğerleri gibi bir durum olduğunu anlatıyordu. Gerçi Portekiz’de Trabzonspor gibi arafta kalmış bir kulüp yok galiba ama o da bizim ayrıcalığımız olsun.
Analiz, başta şampiyonluk sayıları olmak üzere Portekiz’in üç büyük kulübü olan Benfica, Porto ve Sporting Lizbon’un Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’la olan benzerlikleri sıralandıktan sonra benzemeyen yönlerine geçiyor. Onların futbolcu üretip Avrupa’ya yüksek meblağlarla pazarladıklarını, bundan ciddi paralar kazandıklarını ve buna rağmen Avrupa’nın baş altı takımları arasında yer alarak arada bir de olsa kupalar kazanıp dereceye girdiklerini, bizimkilerin ise hem futbolcu alım satımından büyük zararlar ettiklerini hem de Avrupa sahalarında son derece başarısız olduklarını gözler önüne seriyordu.
Yazının son bölümünde şöyle bir paragraf var, aynen alıyorum: “İşin herhalde en garip yanı da, ‘ne yaparlarsa yapsınlar’ Türk futbolundaki mutlak hâkimiyetleri gram yara almıyor. Ne taraftarlarından, ne basından, ne de otoriteden buldukları destek azalmıyor.” Buraya pek katılmıyoruz. Basın ve otorite ciheti tamam; fakat altlarındaki zemin kayıp gidiyor da farkında değiller. Sokakta etrafınıza biraz dikkatli bakın, ne kadar çok Barcelona, Real Madrid, M. United, Chelsea, Milan formalı genç dolaşıyor. Gerek tribünde gerekse televizyon başında Türkiye liglerine gösterilen ilgide büyük bir düşüş söz konusu. Eğer bu konuda birileri önlem almazsa, pek yakın bir gelecekte Türk toplumu da adını anmakta zorlandığımız ülkelerin futbolseverleri gibi “ölümüne” Avrupa takımlarını tutmaya başlayacaklar. O zaman Süper (!) Lig’in yayın hakları kaç paraya alınıp satılacak, çok merak ediyorum.
Bülent Şirin 'ın Yazısı.