Mavi Marmara; Vicdan Davası
Sait Aktaş / Genç Haber Merkezi
İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı’nın 2010 Mayıs ayında İsrail ablukası altında bulunan Gazze’ye yardım götürmek için hazırladığı geminin adı Mavi Marmara’ydı. Ancak hedeflenen yardım Siyonist İsrail devleti askerlerinin yardım filosuna saldırmasından dolayı amacına ulaşamadı. Olayın üzerinden yaklaşık 2,5 sene geçti.
Saldırıda İHH bünyesindeki dokuz insan hayatını kaybetti. Saldırı gerçekleştiği anda bütün dünya gündeminde büyük tartışmalara sebep oldu. Saldırı üzerine en çok konuşulacak ülke hiç şüphesiz Türkiye olacaktı. Olay duyulur duyulmaz sivil toplum kuruluşları, siyaset dünyası ve toplumun bütün kesimleri saldırı karşısında duydukları tepkiyi dile getirmekte gecikmediler. Belki toplumun oldukça büyük bir kesiminin ortaklaşa tepki duyduğu olaylardan biriydi Mavi Marmara. Yazılı bildiriler, kınamalar, gösteriler bunun açıkça gösteriyordu. Tabi tüm dünya üzerinde benzer protestolara şahit olduk.
Geçen 2,5 senelik zaman dilimine rağmen olayın acısı büyük ölçüde dinmemişken failler hâkim karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İsrail Genelkurmay Başkanı, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları sanık olarak hâkim karşısına çıkacak. Duruşmanın insan hakları gözlemcileri ve yabancı medya mensupları tarafından takip edilmesi bekleniyor. İHH başkanı Bülent Yıldırım yaptığı açıklamada: faillerin hiçbir şekilde yargılanmayacağını söyleyen İsrail’e rağmen duruşmanın yapılmasını büyük bir adım olduğunu belirtti.
Duruşmadan nasıl bir kararın çıkacağı ise şimdilik soru işareti. İsrail devletinin ve dünya kamuoyunun davaya bakışı yeni tartışmaların başlangıcı olabilir. Olayın faillerinin yargılanıp hak ettikleri cezayı almalarını temenni ediyoruz. Ancak yargılamalar sadece bir merkez üzerinden olmamalı. Failler uluslararası mahkemelerde yargılanmalı ve dünya üzerindeki tüm devletler bu ayıba karşı bir şekilde itirazlarını belirtmelidir. Unutulmamalıdır ki bu dava bir anlamda vicdan davasıdır; vicdanların davasıdır.
Geride bıraktığımız ve yaşadığımız yüzyıl içinde bu tür katliamlara, soykırımlara ve sömürüye karşı birleşmek bütün bir yeryüzünde adaletin, barışın hüküm süreceği bir dünya için her vicdanlı bireyin ödevidir. Üzerini son bir kez defa kalın çizgilerle çizelim: Mavi Marmara Davası bir anlamda vicdan davası.
GENÇ'ın Yazısı.