İnsanlar İkiye Ayrılır: Erdemliler ve Zalimler
Hilal Nur Özkan / Genç Haber Merkezi
"Nun, kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun." (Kalem, 1)
21 Ekim günü, İstanbul`daki Genç Gönüllü Kızlar olarak, çikolata-kahve-kitap kritiğimizin ilkini Yıldız Ramazanoğlu ile gerçekleştirdik. Kitabın alt başlığı Türkiye`nin Ortak Vicdan Tecrübesi`ydi.
Ayşe Yazıcılar`ın gönül kapılarıyla açtığı evinde 13.30`da toplanmaya başladık. Yazarımız 14.00`de teşrif etti ve her birimizle tek tek selamlaştı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız, üst perdeden yazar olarak değil içimizden biri olarak, konuşmasına hakim bir şeklilde tatlı sohbeti başladı Yıldız Hanım`ın.... Asıl değerlerin insan olmak ve insan kalmak olduğunu vurguladı, kanımızın son damlasına kadar hak ve adalet için gayret sarfetmemiz gerektiğinin altını çizdi.
Acıları Dindirebilir miyiz?
Değişmez değerlerin öneminden bahseden Ramazanoğlu, şöyle sürdürdü konuşmasını: "Yeryüzünde hiçbir kimse yoktur ki vahiyden bir parça almadan konuşsun. Homeros İlyada`da doğru dürüst insan olmaktan bahsediyor. Don Kişot beni çok etkileyen bir kahramandır. Peki bu eserde ne var? Yıllardır okunuyor. İnsanlık uğruna çıkmış bir kahraman görüyorsunuz. Don Kişot kim olduğumu biliyorum ve arkamdan kim geliyor diye bakmıyorum diyerek doğru bildiğimiz yolda, sonucu düşünmeden devam etmemiz gerektiğini hatırlatıyor bize.." Dünyadaki imtihanımızın acıları dindirebilir miyim, o insalar için ne yapabilirim sorusuna cevap vermek olduğuna dikkatleri çekti Ramazanoğlu...
Erdemli İnsanlar.. Zalim İnsanlar..
Kritikteki can alıcı cümlelerden biri de Yıldız Hanım`ın "dünya erdemli ve zalim insanlar olarak tam ortadan ikiye ayrılıyor, benim kafamdaki kategori bu" demesiydi.
İslamcılık: Zihnimizdeki Sınırları Kaldırmak!
Yıldız Hanım İslamcılık konusunda öz konuştu. Zihnimizdeki bütün sınırları kaldırabiliyorsak İslamcı olduğumuza dikkat çekti. (Burada aklıma grupça yaptığımız makaleme okumalarımızın faydası geldi. Biz de İslamcılık ile ilgili makalemizi okurken Müslümanlık kelimesinin içinin boşaldığının, bunun için yeni bir kavram arayışından İslamcılğın çıktığına ve İslamcılığın aktif müslümanlık olduğuna karar vermiştik.)
Sözün ilerleyen kısımlarında, Yıldız Hanım kendisi için müstesna bir şahsiyet olan Nizan Bıçakçı`dan söz etmeye başladı. Nizan Bıçakçı Ankara`da siyasal okumuş, 4-5 dil bilen bizim gibi biri. Ama onu bizden ayıran hayatında kahraman yapan kısmı Felluce yerle bir edildiğinde dayanamayıp bir şeyler yapmak için Felluce`ye gitrmiş olmasıdır. Ve orda şehit olmuştur. Böyle insanlar doğrudan cennete gittiğine inandığını söyledi Yıldız Hanım.
Tavsiye Kitaplar
Yazarımızdan bize dönüp dönüp okuyabileceğimiz, yetişmemize katkı sağlayacak kitaplar tavsiye etmesini istiyoruz. Bunun şahsi bir görüş olacağını hatırlatarak kitapları saymaya başlıyor:
Hayat`üs Sahabe
Fi`zilalil Kur`an
Abdülbaki Gürpınarlı`nın Mesnevi Şerhi
Muhiddin Arabi`nin kitapları
Ferüdiddin Attar`ın Mantıku`t Ttayr
Kelile ve Dimne
Şeyh Galip`in Hüsnü Aşk
Turgut Uyar`ın şiir kitabı
Sezai Karakoç`tan Gün Doğmadan
Marks`ın Kapital`i
Don Kişot
Büyülü Dağ
Karamozov Kardeşler
Sait Faik Abasıyanık
Hayatım İbret Aynası
Biyografiler
İnsanın Neresi Baskı Altında İse Orası Kimlik Hâline Gelir!
Son olarak, Yıldız Ramazanoğlu`nun "Görme Bahçesi" isimli kitabından bazı yerleri paylaşmak isterim sizlerle:
"Muhsin Kızılkaya`nın Amin Maalouf`tan aktararak söylediği bir şey var: "İnsan neresi baskı altında ise orası kimlik haline gelir". Kızılkaya "bu müslümanlar için dinleri, zenciler için renkleri, Kürtler için dilleridir" diyor, dile yapılan baskıların yarattığı travmayı anlatmak için. Fakat dil ve inanç birbirinin ayrılmaz parçası ontolojik olarak; çünkü dil olmadan ne var oluş kurulabilir, ne de inançlar ve değerler ifade edilip varlık alanına çıkabilir. Bu bölgede Müslümanlığı ve Kürtlüğü ayrı kategoriler olarak düşünmek gayrimümkün. Dile ve kültüre yaplaın baskıların, Kürtleri dinlerinin aşağılanmasından daha fazla incittiğini düşünemeyiz. Bütün aidiyetler birbiriyle iç içe geçmiş vaziyette ve bütüncül bir müdafaayı gerektirmekmetedir bu yüzden."
"Dünyada iç dış kalmadı artık. Acılar ortak ve çözümler de maşeri vicdanın sesinin gür çıkmasına bağlı."
"Bugün bu ülkede kızlar annelerini öldürebiliyor, komşular birbirlerine kastetmeyi düşünebiliyorlarsa bunun en başta gelen nedeni ülkeyi zehirleyen, insani havayı kirleten, adaletsizliği ve kötülüğün sıvı gibi yayılmasınının yolunu açan ağır hak ihlalleridir."
Sizleri de Bekleriz!
İstanbullu Genç Gönülü Kızlar olarak buluşmalarımız, toplantılarımız, faaliyetlerimiz devam edecek. Siz e bize katılmak isterseniz dört gözle beklendiğinizi unutmayın..
İrtibat: genchanimlar@gmail.com
GENÇ'ın Yazısı.