Fatma Büşra Işık

Hepimizin hatırlayacağı gibi 1996 yılında ilk memeli klonlaması gerçekleşmiş, yetişkin bir hücreden alınan çekirdek, döllenmemiş yumurtanın çekirdeğiyle takas edilmiş ve Dolly Dünyaya gelmişti. Şimdi ise Cambridge Gurdon Enstitüsü`nden John B. Gurdon ve meslektaşları “H3.3” adını verdikleri bir proteini keşfettiler. Bu protein, herhangi bir yetişkin hücre çekirdeğini adeta “resetleyerek” tekrar herhangi bir vücut hücresine dönüşebilmesini sağlıyor. Yani belkide bu protein, çalışmanın ileri safhalarında küresel genom değişikliklerini kontrol etmeye yarayacak hale gelecek ve hücre farklılaşması sebebiyle ortaya çıkan bir çok hastalığa çare olabilecek. Bir başka genetikçi de bu buluşu şöyle açıklıyor; “H3.3`ün yolunu yönlendirebilmek demek herhangi bir hücrenin “hafızasını siler gibi” bir çeşit kök hücre elde edebilmek demektir.”

Her geçen gün yeni hastalıklar peyda olsa da, bir kısmı da aynı anda tarihe gömülüyor. Araştırmacılar çalışıyor, tedaviler, ilaçlar buluyor. Ancak hiçbir şey yoktan var edilmiyor. Bu araştırmada da görebileceğimiz gibi araştırmacılar H3.3 proteinini “keşfediyorlar” çünkü biz şunu biliyoruz ki şifası olmayan hiçbir hastalık zaten yoktur. Peygamber efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:"Allah, ölümden başka, devasını yaratmadığı hiçbir dert yaratmamıştır."

Bu hadis bizlere öncelikle bir iç ferahlığı, ardından daha çok çalışmak için gayret ve azim aşılamalı. Çünkü neredeyse tüm araştırma yazıları “ X hastalığına ümit olmak” sözünü kullanır ve biz şunu biliyoruz ki ümitvar olmak en güzel mümin erdemlerinden biridir. Çünkü birçok şey gibi tedavi yöntemlerinin de sonuca ulaşması, kabul edilmesi zaman alır. Bu dönem belki birçok insan için imtihan zamanı olacaktır ancak Necip fazıl’ın da dediği gibi “Allah imhal eder fakat asla ihmal etmez..” bir şeyler yapabilmek için mühlet verir ama yapamasan dahi imdadına yetişir.

Kaynak: Beth Marie Mole. A Reprogramming Histone. The Scientist. 29 Ekim 2012


Genç Bilim'ın Yazısı.