Hüseyin Erdoğan

İletişim insan hayatında önemli bir yere sahip. Anlamamız, anlaşılmamız ve birbirimizle konuşmamız dil ile, iletişim ile gerçekleşir. Allah (c.c) kainattaki tüm canlılara çeşitli iletişim teknikleri vermiş. (Acaba sadece canlılar mı`) Kimi canlılar seslerin büyülü dünyasında yüzerken kimi canlılar ışığın içinde dolanıyor. Her canlı tek bir yöntem ile iletişim kurmuyor. Örneğin, insan ses ile iletişim kurabildiği gibi görüntü ve çok az da olsa koku ile iletişim kuruyor. Eğer insanlar malum sözdeki gibi koklaşa koklaşa anlaşsalardı, kuş sesleri bu kadar güzel gelmeyecek; kokunun o gizemli kimyasına dalacaklardı belki de.

Koku, ışık (renk) ve ses dedik. Peki O acaba hücreleri de birbiriyle konuşturuyor mu` Cevabımız, evet. Hücreler birbirleriyle zarları üzerinde bulunan reseptörler (alıcılar) ile iletişim kurarlar. Moleküler dünyanın o karmakarışık kimyasında, reseptörlerine bağlanan moleküller hücrelerin bir strese karşı topyekûn olmasını, optimum düzeyde (ideal seviyede) nasıl davranmaları gerektiğini bir nevi öğretiyor. Bilim adamları AHL adı verilen kısa yağ asit zincirinin bu iletişimi kurmada önemli bir molekül olduğu söylüyorlar.

Hastalık yapan bakteriler ile vücut hücrelerimiz arasındaki koyu sohbete de kulak misafiri olmak isteyen biz, (ki sebeb-i ziyaretimiz antibiyotik kullanımına bağlı bakterilerin direnç kazanması) IQGAP gibi proteinlerle işin aslını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu araştırmanın önemi, ilaç kullanımına bağlı olarak vücut hücrelerinin bakteriyle iletişimini ve davranışlarını gözlemleyip daha iyi tedavi yöntemleri daha iyi ilaçlar üretebilmek.

(Muhakkak ki Biz, O`nu Arapça Kur`ân kıldık. Umulur ki böylece akıl edersiniz.) (Zuhrûf/3)

Allah (c.c) tabiri caizse bizim reseptörlerimizle uygun şekilde iletişim kuruyor. Peki, biz O’nu ne kadar anlıyoruz`

Kaynak: How bacteria talk to each other and our cells, 07.11.2012, LabSpaces


Genç Bilim'ın Yazısı.