Mimari geleneğimizin geride bıraktıklarından biri de eski Türk evleridir. Türk evlerinden kast olunan Osmanlı Devleti zamanında inşa edilmiş, günümüzde kapılarına kilit vurulmuş, genelde ahşap desenli evlerdir. Bu bir kültürün içinde barındırdığı kendine has unsurların kapılarından biridir. Mesela: Ortodoks Kiliseleri, Emevi Camileri, Avrupa kökenli Barok mimari kendi kültürlerine has orijinal ürünlerdir.

Batı kültürünün etkisinde kaldığımız son iki yüzyıldan bu yana geleneksel ürünlerimizin itibarı gitgide zayıflamıştır. Bununla da kalınmamış, eski dönemlerden kalan kültür ve sanat eserlerimizi bizatihi biz talan etmişiz. Çağdaşlık adı altında yapılan bu talanlar aslında kültürel emperyalizmin bir dayatması sonucudur.

Peki, bu kadar talan, bu kadar saldırı böyle bir kültürü yok edebilmiş midir? Görüleceği üzere bu soruya verilecek yanıt; hayırdır. Gelenek, tarihin belki de en önemli direnişlerinden birine imza atıyor. Devasa bir kültür, kendi evlatları tarafından yok edilmek istenirken, başka kültürün temsilcileri bu kültür hakkında bilgi ediniyor, üniversitelerinde tez yapıyor, kitap yayınlıyor.

San Francisco Üniversitesi İslami Araştırmalar ve Ortadoğu bölümü öğretim görevlisi “Carel Bertram” hazırladığı Türk Evini Hayal Etmek (Eve Dair Kolektif Düşler)kitabında edebiyata, hatıralara, karikatürleri göz önünde tutarak Türk Evi imgesini tartışıyor. Türk evi imgesinin kolektif bir hafızanın ürünü olduğunun altını çizen Bertram, milli kimliğin inşası ve erken Cumhuriyet döneminde Türk evinin değişimini de tartışmaya açıyor.

Modernleşme olgusu içinde bu evlerin yerini yüksek katlı apartmanlar, birbirinden yüksek gökdelenler alıyor. Bu bir açıdan kültürün(mirasın) yıkım çabasıdır. Bu mirasın yıkım mimarlarını uzaklarda değil, kendi içimizde. Amma ve lakin başkaları bu kültürün yok olmasına pek sıcak bakmıyor. Farklı bir kültürden olsa da… Bertram oldukça ilgi çekebilecek bir tezi tartışmaya açıyor. Belki de alanında yapılan en kapsamlı araştırmalardan biri.

Bknz: Carel Bertram Türk Evini Hayal Etmak (Eve Dair Kollektif Düşler) İletişim Yayınları Ekim 2012


M. Sait Aktaş'ın Yazısı.