Ömer Faruk Türk

“Evlilik mi? Aman Allah korusun! Neme lazım! Bekârlık sultanlıktır…” Ne kadar yanlış ve üzücü…

Oysaki evlilik ne kadar güzel, ne kadar mübarek bir fiildir. Birkaç sıfat kâfi gelmez bilirim fakat “sünnet” dediğim zaman birçoğumuz için kâfi geleceğine inanıyorum…

Evlilik kimimiz için güzel ve huzurlu, kimimiz içinse zorluk ve imtihandır görülebildiği kadarıyla… Kimimiz için korkutucudur, kimimiz içinse özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Evliliğe ya çok negatif değerlendirmeler yapıyoruz ya da gerçekleri görmeme itiyadı ile tabiri caiz ise çok “tozpembe” bakıyoruz. Bir orta nokta bulamıyoruz…

Evlilik, hani bir aileye dâhil olunan, erkeğin ve hanımın birbirlerini bütün noksanları ve güzellikleri ile sevebildiği, o güzelim mahrem çerçevesi içerisinde bir çatı altında bulunabilme çabası, eşlerin ellerini tuttukları ve birbirlerine takdim edebildikleri her tebessümde dahi sayısız sevaba nail olduğu, iki insandan çıkıp birden fazla kimsenin bir kimseye dönüştüğü o tatlı, bir ömür bitmek bilmeyen ve öbür dünyası da olan belki sonsuzlardan bir mevsim… İnsana kötü görünen her zorluğun, imtihan vesilesi olduğunun farkına varıldığı ve bir ömür boyu suretinde biriken ve içinde külliyen emekten oluşan yılların, kıymetli, o güzelim hüzünlü tebessümüdür…

Maddi açıdan yeterli olmak evliliğin bir şartı olarak görülmemeli ve evlenecek olan kimselerin birbirlerine karşı olan hislerine her zaman için daha fazla önem verilmelidir. Çünkü evlilikte asıl olan karşılıklı olmak şartı ile saygı, sevgi, hoşgörü, edep ve her şeye rağmen vakarlı olabilmektir. Bunlar olmadığı sürece ne maddi zenginlikler olsun ne de güzellikler olsun hiçbir şey ifade etmez. Birçok şey de olduğu gibi evlilikte de mana olmalı ki maddenin varlığı bir anlam taşısın. Çünkü madde, mana olmadan sadece maddedir...

Ondan geldik, ona döneceğiz... Kendimizi bulup, onu bileceğiz… Özümüze kavuşacağız inşallah...

Leyla dan Mevlâ’ya…


GENÇ'ın Yazısı.