Herkesin kabul edeceği gibi arama motorları, internet kullanımında ciddi bir yere sahiptir. Sürekli internetin devasa bir bilgi okyanusu hâline geldiğinden bahsederiz. Ama arama motorları olmadan ihtiyacınız olan bilgiye erişmeniz mümkün değil.

Arama motorları örümcek adı verdikleri sanal ziyaretçiler arayıcılığıyla web sitelerini gezerler ve her sayfanın bir kopyasını kendi sunucularına gönderirler. Sayfa üzerinde var olan bağlantı adreslerine ulaşarak birçok sayfayı kopyalarlar. Bağlantılar aracılığıyla milyarlarca sayfa, arama motoru sunucusuna gönderilir. Böylece bir nevi dizin oluşturulur.

Arama motorunda arama gerçekleştirdiğinizde arama işlemi bütün bir internette olmaz. Aramayı biraz önce bahsettiğim dizin içerisinde yaparsınız. Arama motoru sahip olduğu formüle göre çok kısa bir sürede isteğiniz doğrultuda sayfaları size sunar. Bu formül, içerisinde çeşitli faktörler barındırıyor. Mesela aradığınız kelimelerin sayfa içerisinde kaç kere geçtiği, bu kelimelerin alan adında veya sayfa başlığında geçip geçmediği ya da sayfaların bulunduğu sitenin kalitesi… Buna benzer yüzlerce kombinasyon, arama sonuçlarında öncelikleri belirliyor.

Sayfaların bulunduğu sitelerin kalitesi, arama motorları için en önemli kıstastır. Bir makaleyi yeni açtığınız bir sitede yayınlamak ve aynı makaleyi Genç Dergisi’nin sitesinde yayınlamak çok farklı şeylerdir. Arama motorları da durumun farkında. :) Web sitelerinin kalitelerini değerlendirmek için ayrı bir değerlendirme ve ayrı bir formül söz konusudur. Web sitenizin yayın tarihi, başka sitelerde yayınlanmış bağlantılarınız, sitenizdeki içeriğin özgünlüğü ve daha birçok değer, bu formüle etki eder.


Enes Kömür'ın Yazısı.