Bu Divanı Ne Zaman Yazdı?
Esin Eren
‘’İbadet it rāzun koma tevhidi elden
Bularçün seni yaratmış yaradan’’(1)
Muhibbi ne de güzel söylemiş değil mi? Latif olan tarih... İşte latif olan tarih sahnelerinin olduğu dönemler, bu zamanda tarihi karalamak için elinden geleni yapmakta olan bu toprak insanları (suyu nereden bilinmez! ) ile boy göstermekte. Muhteşem Yüzyıl dizisine` `özgürlükler` kapsamında karışılmama ihtimalini bilemiyorum ancak var olmuş tarihi bulanıklaştırarak, olayı `kurgulanmış ve başka açıdan ele alınmış sanat için bir dizi` gibi basite indirgemek bir atasözü ile `saman altından su yürütmektir`. Hal böyle iken karaktersiz tutumla hazırlandığı ortada.
Genelde pek çok kişi ‘neden izliyorsun’ gibi bir soru ile karşılaşınca `ben tarihi oradan öğrenmiyorum sadece keyif olarak bir dizi izliyorum` diyor. Evet bu gerçekse ne âlâ (vakti öldürdüğü düşünülünce âlâ’lık kısmının düştüğü de aşikâr) . Lakin toplum genelinde, keyif (!) için izlerken gerçek tarihinin daha ne olduğunu bilmediği gibi araştırma zahmetinde bulunmayan insanlar mevcut. Varın sonrasında o dizi etkiliyor mu etkilemiyor mu, şahsiyetleri o karakterle özdeşleştiriyor mu özdeşleştirmiyor mu, siz düşünün...
Dizi yapımcıları, senaristleri vs. bu işi devam ettirerek vebal almaktalar mı? Süleyman Han da, Hürrem Sultan da, Ebu Suud Efendi de ve isimlerin daha niceleri tarihte yaşamış, hayal olmayan şahsiyetlerdir. Bu durum da?
Hz. Peygamber Efendimiz, kendisinden güzel bir nasihat isteyen kişiye, ‘’Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol’’ (Müslim, ‘’iman’’ 13) buyurmuştur(1). Dosdoğru olmak... Doğruluktan ayrılmamak, yalan söylememek ve tarihe yalan, yanlış katmamak, bulaştırmamak...
Harem düşkünü bir padişahın, haremden -ki dizideki haremi ele almak yazının uzayacağını gösterir- boş kalan zamanlarında ve entrikadan sıyrıldığı anlarda nasıl olduysa 2799(4) sayıda gazel yazarak, Divan edebiyatına en çok gazel kazandıran ve divanı olan güçlü şairlerden olması ne de ilginç! ‘Muhibbi’ mahlasıyla ortaya çıkardığı incelik ve makamına karşılık tevazu kokan şu mısralar ile bitireceğim. Demiştir ki:
‘’Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Saltanat dedikleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht u saadet dünyada vehdet gibi’’(2)
(1)- (3)Muhibbi Divanında Şiir ve Şair ile İlgili Değerlendirmeler, Makale,Yrd.Doç. Semra Tunç
(2)Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İlmihal II İslâm ve Toplum, 524
(4)Osmanlı Devleti Tarihi, Ziya Kazıcı, Kayıhan yayın, 189
GENÇ'ın Yazısı.