Behlül Dânâ Hazretleri’nin şöyle dediği nakledilmiştir:

Bir gün Basra sokaklarında dolaşıyordum. Bazı çocukların ceviz ve bademlerle oynadıklarını gördüm. Ben durup onları seyrederken bir çocuk da onlara bakıyor ve ağlıyordu. O vakit ben:

“−Yazık, bu çocuğun elinde de arkadaşlarının oynadıkları şeylerden olsaydı, o da onlarla oynardı. Onun için üzülüyor.” diye düşünerek:

“–Evlâdım niye ağlayorsun? Ben sana ceviz ve badem alırım, onlarla oynarsın.” dedim. Çocuk, başını kaldırıp bana baktı ve:

“–Ey kıt akıllı adam, biz oyun için yaratılmadık.” dedi. Ben:

“–Peki yavrum, söyle bakalım niçin yaratıldık?” deyince çocuk:

“–İlim ve ibadet için yaratıldık.” cevabını verdi. Ben:

“–Ağzına sağlık. Sen bunu nereden öğrendin?” deyince, şöyle dedi:

“–Allah Teâlâ’nın şu buyruğundan öğrendim:

«Sizi boş yere yarattığımızı ve huzurumuza geri döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?» (el-Mü’minûn, 115)” (Bursevî, Rûhu’l-Beyân, [el-En’âm, 119])


Alican Tatlı'ın Yazısı.