Boykotçuluk Oynamayı Bırak Artık!
O markete, o alışveriş merkezine, o çağdaş yaşam tapınağına bir de girmemeyi dene! Muhtaç olduğun kudretin tüketim dünyasında olduğunu zannetmeyi bir bırak!
Sizin de başınızdan geçmiştir muhtemelen… Kimimizin başından hafifçe geçer, kimimizi çok fena yakalar, bırakmaz kolay kolay! Nedir o? Hani boykot listeleri olur ya. Bir kısım domuz yağlı, jelatinli gıda maddelerinin logolarının bulunduğu listeler… Aldığımız her ürünün parasının önce Amerika’ya, oradan da İsrail’e para olarak gittiği, Filistinlinin başına bomba olarak patladığı ürünler...
O ürünlerin listeleri… Elden ele dolaşan listeleri… Ne kadar imrenmişimdir o listelere. Keşke demişimdir, bizim Cafcaf’ın logosu da girebilse o listelere. Düşünsenize bir, yüzbinlerce duyarlı Müslüman İsrail’i destekliyor diye, domuz katkısı var diye Cafcaf’ın, Genç’in, Yedi İklim’in, Fayrap dergisinin, Hece dergisinin, Bir Nokta dergisinin, İz yayıncılığın, Beyan yayınlarının, İnsan yayınlarının, Moral FM’in, Hilal TV’nin, Dünyabizim’in, Diriliş yayınlarının, Burç FM’in, TVNet’in, Vakit gazetesinin, Yeni Şafak’ın ve daha onlarcasının logolarının bulunduğu bir el duyurusu hazırlamışlar. Boykot etmek için bunlardan on binlerce basmışlar ve her yere dağıtmaya, seslerini duyurmaya çalışmışlar… O kadar kaptırmışlar ki kendilerini zinhar orada logosu olanları ellerine dahi almadıkları gibi başkalarının da elinde bunlardan herhangi bir ürün hafifçe gözlerine çalındığında aman vermez dağlar gibi adeta, duruyorlar karşınızda!
Ellerinde listelerle birçok gavur firma ile cihada çıkan arkadaşlar, ağabeyler, ablalar, amcalar… Ellerinde bir reklam filmi, hani reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya, tersinden gavurun reklamcılığını yapıyorlar adeta, gavurun logosunun yayılmasına hizmet ediyorlar.
Elbette haram helal kaygısı taşıyor olmak çok değerli. Elbette Amerikan ve İsrail konusunda duyarlılık sahibi olunmasını takdir ederiz ama bu işte yanlış bir şey olduğunu da hissetmiyor değilim. Tabii ki İsrail’e destek veren markaları boykot ediyoruz diyen kardeşlerin samimiliğinden şüphemiz yok. Bu samimiyetlerinin ellerinden öperim. Lakin ellerinde listelerle adeta virdini tamamlamaya çalışan bir mürid gibi bir makete girdiğinde “Hımm, filanca marka; kahretsin listede varmış. Bıraktık onu. Şu temizlik ürünü; hımm, o da varmış yahu boykot edilecekler listesinde. Ya şu yağ… o da var…” demiş duruma düşmüyor mudur?!!
Oysa markete elden geldiğince girmemeyi tercih etse marka marka uğraşmaktan kurtulacak. Ama o güzel kardeş bunu bilmez ki. Marketsiz yaşanamayacağını sanır o.
Bir de onların karşısına şu tipler çıkmaktan hiç eksik olmazlar: ”Ne yani kalitelisini yapmış gavur, ben niye ondan mahrum kalayım ki. Müslümanlar da yapsın iyisini, onu alalım.” Bu tiplere de sinir olmamak mümkün değil.. Ben bu markamuhalifimizin yerinde olsam “Ümmetin geri kalmışlığının acısı ile yanıp kahroluyorum zaten, içiyorsak bu kolayı, unutmak için içiyoruz(!) ne hatırlatıp duruyorsun!!” derdim.
Oysa o ürünleri Müslüman olduğun için alıyor değilsindir çoğu kez. Tüketici olduğun için alıyorsundur! Sade Hayat Derneği Başkanı Faruk Günindi bir röportajda “Tuğla yemediğim için kola da içmiyorum. O temizlik malzemesi dediğin şeyin temizlediğini düşünmüyorum ki ben, tabiatı kirletiyor, elbiseyi kirletiyor, sağlığımızı bozuyor.” demişti.
Diyorum ki bu boykotçuluk oyununu bırakalım artık!
Bir boykot yapacaksak adam gibi boykot yapalım! Marka marka değil, kökten boykot yapalım!
Modern Dünyada bir tüketici gibi yaşarken imkanlar elverdiği kadarıyla azıcık da İslama uyayım diye düşünmeyi, böyle görmeyi bırak artık!
O markete, o alışveriş merkezine, o çağdaş yaşam tapınağına bir de girmemeyi dene! Muhtaç olduğun kudretin tüketim dünyasında olduğunu zannetmeyi bir bırak!
Bak o zaman o marka logoları ile dolu listenin nasıl da saçmalaştığını göreceksin. Eline yanlış bir tesbih aldığını göreceksin! Tersinden yanlış bir tesbihin müridi, zâkiri olduğunu göreceksin.
Tekrar etmek istiyorum: O bir yığın lüzumsuz tüketim markasının mini reklam katoloğu, el rehberi mahiyetindeki boykot listelerini ko gitsin!
Onların logolarını her yerlere yaymak için bu kadar cihad edeceğine bizim Cafcaf’ın logosunu o listelere eklese idin daha sevap bir iş yapmış olurdun!
Hiç yoktan yüzbinlerce İsrail karşıtı duyarlı(!) Müslüman, Cafcaf diye bir mizah dergileri olduğunu hatırlar idi….
Asım Gültekin'ın Yazısı.