Mine Taşdemir

Değişen zaman mı yoksa bizler miyiz? Yoksa sinsice hayatımıza sızıp alışkanlık ve ilgi alanlarımızı yöneten birileri mi var, yırtık ayakkabıya sızan su misali… Sızan ne, sadece su mu bilinmez; ama bilinen o ki, kültür ve medeniyet ayakkabımızın deliği gün geçtikçe büyüyor. Önlem almalı, bir şeyler yapmalı… Aksi takdirde sadece ayağımıza kara sular inmeyecek, inanç ve örfümüze de kara alışkanlıklar inecek…

Şarkılarımız da değişti, değişen birçok şeyimiz gibi. Seven sevdiğine bela okur hale geldi, bu da yetmedi ofladık, pufladık, isyan çukuruna düştük yüzükoyun…

“Ah bu şarkıların gözü kör olsun” diyor ya bir sanatçı, ne zaman onu dinlesem “amin” diyesim geliyor can-u gönülden, evet gözü kör olsun sanat adı altındaki tüm bu saçmalıkların…

İçi boşaltılmış, güzel manalardan yoksun, sözcüklerin oluşturduğu anlamsız her söze şarkı deniliyorsa şayet, ayakkabımızı değiştirme zamanı geldi de geçiyor…

Kalpte hoş duygular kıpırdatmıyorsa, insanlar arasındaki sevgi zincirinin halkaları gün geçtikçe çoğalmıyorsa, bu şarkıların da filmlerin de gözü kör olsun… Tabi bunlara ne kadar şarkı ve film denilir orası ayrı…

Sanat bu değil, sanatçı bunlar hiç değil…


GENÇ'ın Yazısı.