Yedinci yılına giren dergimiz, geride dolu dolu bir altı yıl bıraktı. Bu zaman zarfında sayısız tecrübe elde ettik, sürekli kendimizi aşma ve daha güzel sayılara ulaşma derdinde olduk. Kimi zaman tebrik ve takdir gördük, kimi zaman tenkit ve tekziple karşılaştık.

Tebrik ve takdirler bize kalsın, tenkitler kısmından bir örneği paylaşmak isterim sizinle:

- GENÇ Dergi’nin yazı başlıkları ilginç oluyor çoğu zaman. Neden doğru dürüst başlık koymuyorsunuz, illa farklılık peşindesiniz!?

Bu minvalde gelen sorulara, bu güne kadar gerekli cevapları verdik. Bir gençlik dergisinin ilgi çekici olmasının yanı sıra, zamanın dilini okuması ve kullanması gerektiğinin altını çizdik. Ne yaptığımızdan emin olduğumuz için, gelen tenkitlerden müspet olanları aldık, gereğini yapmaya gayret ettik; tahrip edici ve küçümseyici olanları ise “kötü söz sahibinindir” diyerek hoş gördük.

Konuya paralel olduğu için, Lisan ve İnsan kitabının yazarı Yusuf Alan’ın şu cümlelerini de paylaşmak isterim sizinle, dikkatle okuyun lütfen:

“Kaldırımda yürürken sirenlerini çalıştırmış bir ambülansın hızla yanınızdan geçtiğini görmüşsünüzdür. “AMBÜLANS” kelimesinin de ters yazıldığını fark etmişsinizdir. Bunun sebebi, önde giden araçların aynalarında bu ters ambülans yazısını düz olarak görmesini ve böylelikle daha çabuk yol vermesini temin etmektir. Muhataba göre bir dil kullanmak gerektiğine güzel bir misal.”

Yusuf Alan’ın bu sözleri konumuzu çok güzel özetliyor aslında. Bu örnekten ilham alarak gönlüme doğan duygu ve düşünceleri paylaşmak isterim:

Biz Genç Dergi olarak, altı yıldır tabiri caizse bir ambülans gibi hareket ettik. Attığımız başlıklar, işlediğimiz konular ve yazılarımızdaki o farklı dil, çoğu insana “ters” görünse de, inanıyoruz ki doğrudan muhatabımız olan genç dostlarımıza ve genç yüreklere “anlamlı ve etkileyici” geldi. Ne demek istediğimizi, neyin derdinde olup yollara düştüğümüzü onlar çok iyi anladılar ve gönüllerinde bizlere de yer verdiler. Arif olan sözün özünü kavrar demiş atalarımız; sözümüzün özüne alıcı olanlara selam olsun…


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.