Beni Artık Kim Arayacak?
Ayşegül Genç / Genç Haber Merkezi / @aysegulgenc
Kayıp bir oğlun mektubudur, başka bir şey değil!
Zamana ne oldu anlamadım. Dağlar yükselince otların boyu kısaldı. Çiçeklerin tuğları arıların vızıltıları ile sarsılınca otlar uzar gibi oldu ama gölgeler rahat bırakmadı toprağı. Toprağa böcek gelir, dağ keçileri gelir, kurtlar eşeler, yağmur yağar sonra. Bazen dağ ot gibi düzleşecek sanırsın. Umut belirdi mi kış bastırır hemen. Canlanan ne varsa donar. Soğuk herkesi uyutur. “Bunları biliyoruz” dedi herkes. Annem kırıldı. Ben de kırıldım. Ama dedi annem yine de. Toprağın altını bir eşelemeye gör. Neler bulursun onda. Ilıklık bulursun önce, otların köklerini bulursun, karıncaların yuvalarını, çürümüş patates yumrularını, kırık çay bardaklarını bulursun. Toprağın altı uyuyanlara rüya, uyanıklara gerçektir. Gülümser gibi oldu herkes. Annem gülümsemedi. Babam anneme bakıp “Ağla sıkma kendini” demiş. İki eli iki yaprak gibi yanına düşmüş annemin. Ağlayacak gibi oldum. Ama göz kapaklarım yoktu. Göz kapakları olanlar ise anneme inanmadılar. Acıyı aldılar bilmenin iğne deliğinden geçirdiler. Annem küstü hepsine. Arkasını döndü. Çiçekli minderin ucunu sıktı. Gözyaşları göz kapaklarım gibi buharlaştı. Dedim ya. Sıcaktı, ışık vardı bir de. Evin tavanı gibi oldu gökyüzü. Arkamı dönmek istedim. Arkam yoktu. Altımdan çiçekli minderi çekeni hissettim. Sobayı söndüreni ve ışığı kapatanı. Elimi uzaktan alıp getirip de yanıma koyanı hissettim. Beni bu toprakta yaratanı. Mühleti ve tövbeyi başkasının omzuna bırakanı…
Ertesi ay annem iki lokma ekmek bölmüş, ertesi ay yüzü azalmış, ertesi ay namaza başlamış. Ertesi ayı ertesi aya eklemiş annem. Kapılara vurmuş kendini, eşiklerde sabahlamış.
Belirsizlik dağların gölgesini ikiye katlamış. İnsanlar ikimize de inanmamışlar, yeni yıl deyip eğlenmişler, bayramlar kutlamışlar, vicdanlarını şöyle böyle diyerek susturmuşlar. Tamam, annem de sustu ben de susacağım ama yine de merak ediyorum.
“Beni artık kim arayacak?”
Ayşegül Genç'ın Yazısı.