Bu Romanı Alana Lügat Hediye Etmeli
İhsan Oktay Anar | Yedinci Gün | İletişim Yayınları | 240 Sayfa
İyi bir roman okuyucusu, yazarın eserini kaleme alırken hissettiklerini biraz olsun zihninde canlandırmaya çalışır. Kitabı okurken, izlenen yolu çözmek için uğraşır. Fakat Yedinci Gün’ü okurken kendinizi öyle bir dünyanın içinde bulacaksınız ki, hikâyenin nasıl bu noktaya geldiği ve nereye gittiğini anlayabilmek için tekrar tekrar düşünmek zorunda kalacaksınız. Romanı okurken hayalinizde, yakın tarihimize dair absürt-komedi tarzı bir film izlediğinizi ve sırf bu film için Charlie Chaplin’in Türk olduğunu düşünebilirsiniz. Yalnızca komedi de değil, dram, trajedi, mistisizm ve romantizmi, kısaca hemen her şeyi olay örgüsünde bulabileceksiniz. Ve okurken, belki de son sayfalara kadar, “bu adam neyden bahsediyor?” diye kendi kendinize soracaksınız.
İhsan Oktay Anar’ı ilk defa okuyacaklar için ağır dil caydırıcı olabilir. Hatta Osmanlı Türkçesine uzak okurlara yanlarında lügat bulundurmalarını tavsiye edebilirim. Lakin anlatılan devri, kitapla birlikte yaşayabilmek için günümüzde pek kullanılmayan bu kelimelerin yardımını fazlasıyla hissedeceksiniz.
Mehmet Emin Gül'ın Yazısı.