Unuttun Şükrünü...
Ömer Faruk Türk / Genç Haber Merkezi
Mutluluk. Herkes sadece hak ettiği mutluluğu istiyordu. Ne vardı sanki, çok mu zordu mutlu olmak? Çok mu şey istiyordu herkes. Neden mutsuzduk sanki? Nerede satılıyordu acaba şu mutluluk? Mutluluğu neye dayanarak dışarıda arıyorduk yahut neden o küçücük maddelerin içine sığdırmaya çalışarak küçümsüyorduk? Tanımını yapamadıkları şeyleri isteyen biz insanlar için mutluluk... Biraz olsun mutluluk…
Hani bakıyorsun da ne şükür var ne de biraz olsun halini kabul edebilme yetisi. “Her şeyi istiyorum! O da benim olmalı bu da benim olmalı!” diye diye öyle bir hale geldik ki, elimizde olanları unuttuk da benliğimize anlam katan her varlığı kuruttuk. Ne yazık! Hiçbir şeyin bize ait olmadığını başta olmak üzere daha nicesini unuttuk…
Unuttuk da ondan yok oldu mutluluk. İsteklerimiz çoğaldı da çoğaldı ve biz insanlar kul olarak sona bıraktık hep şükretmeyi. Elimize geçen her nimetin asıl amacından şaştık da öylece kaldık. Mutluluk diye arıyorsun da öyle bir şey yok kardeşim. Sen şükretme, bilme elindekinin kıymetini, hatırlama rabbini, unut her şeyin gerçek sahibini! Sonra da yok ben çok mutsuzum hayat çok kötü, çok zor. Hayat çok zor diye diye en kolayları dahi inançlarımızın ayağına pranga ettik. Bir de kimse sana dedi mi “Her şey kolay olacak” diye? İmtihana geldin. Sınav bitmeden kâğıt çiziktirmeye başlıyorsun. Unuttuk derdi vereni. Unuttuk…
Şükret, mutlu ol yahu o kadar da zor değil. Hakkını vermeye çalış, elindeki nimetlerin sana bahşedilmiş olan her şeyin. Ondan sonra bak bakalım arıyor musun “mutluluk, mutluluk” diye. Ondan gelen her şeyi kabul edebilmeyi bir öğret kendine. Sorumluluklarını yerine getirebildiğin müddetçe mutlusun, huzurlusun.
Benliğine giydirdiğin her fiilde niyetini halis tut, inancını sağlamlaştır. Bak o zaman üzülecek misin hiç? Her sevincinde her yaşadığın mutlulukta şükretmeyi ihmal ediyorken en ufak bir zorlukta nasıl oluyor da isyana dönüyorsun suretini.
Sıkıntı bu dünyanın her kul için vazgeçilmez kuralı. Sen önce her imtihanın seni olgunlaştırma amacına sahip olduğunun bilincinde ol ki sana verilen sıkıntılardan tat almanın hazzına var. Kulluğunun gereklerini yerine getir. İnsanların içindeki yerini ve topluma karşı olan sorumluluklarını bil ve hakkıyla göster.
Yaşadığın düzenin içinde her nerede hissediyorsan kendini, o yerin hakkını vermek için elinden gelenin fazlasını yap. Dünyaya geliş amacını unutma…
GENÇ'ın Yazısı.