Kültürümüz Tarih mi Oluyor?
Sanat ve Zanaat… İkisi de insanın kendine has yetenek ve becerileriyle meydana gelen unsurlardır. Her sanat ve zanaat kendisini ortaya çıkaran şahsın kendi dünyasından ister istemez izler taşır. İstisnalar haricinde durum böyledir. İki alan da eski zamanlarda bir uğraş, bir beceri’den ibaret değildi.
Bu alanda ustalaşan şahıslara aynı zamanda ekmek kapısıydı. Modern dünyanın önümüze uğraş olarak sunduklarına binaen çok daha özel konumları vardı.
Peki, bugün sanat ve zanaatlar görmeleri gereken değeri görüyor mu? Bu soruya olumlu bir yanıt vermeyi çok isterdik. Maalesef biz kendi kültürümüzün atardamarlarından olan kendi sanat ve zanaatlarımızı öksüz bırakmışız. Bu vurdumduymazlık hâlâ devam ediyor. Eski zamanlarda hayli revaçta olan ve erbabı için ekmek kapısı olan olan bu sanat ve zanaatlara kimse yüzünü çevirip bakmıyor artık. Sanki küçük bir şaka ama ciddi ciddi koca bir kültür’ün tarihi olması konuşuluyor.
Hal bu iken Bursa’da Muhtelif Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Belediye öncülüğünde Ressam Şefik Bursalı Sergi Salonu’nda Unutulmaya Yüz Tutmuş Mesleklerimiz ve El Sanatlarımız konulu sergi açarak bu sanat ve zanaatların bir kısmını göz önüne getirdi. Sergide keçecilik, çarıkçılık, antika saat tamirciliği, çinicilik, metal işçiliği, koza ve kaftan işleme, yorgancılık gibi meslekler sergileniyor. Artık çırağı bile kalmayan bu zanaatların ustaları ise üzüntülerini dile getiriyorlar. Bu sergi’nin mesleklerin yaşanması ve desteklenmesi amacıyla organize edildiği belirtiliyor.
Pekala! Sanat ve zanaatlar eskiyebilir mi? Bir zanaat, sanat eski olarak adlandırıp bir köşeye atılabilir mi? Mesela bugün hat sanatını eskimiş olarak adlandırırsak ileride roman için eskimiş bir edebi tür diyebilir miyiz? Bir beceri, uğraşı bu kadar kolay unutulabilir mi?
Evet, basit bir konu değil. Her ne olursa olsun bu sanat ve zanaatlar kendini unutturmuyor. Bir şekilde kendisini bir yerde hissettiriyor. Unutmayalım ki bugün kendi kültürümüzü unuturken başka milletler bu alanlara ilgi duyuyor, çalışmalar yapıyor. Köklü bir geleneğe yaslanan sanatı harcamak kolay olmuyor. Velhasıl bu mesele tartışılmaya açılıp, üzerinde uzun uzun konuşulması gerekir.
M. Sait Aktaş'ın Yazısı.