Çevre Kirliliğinden Muzdaribiz!
Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar hayatta olduğu sürece faaliyetleriyle doğal bir çevrenin mensubudur. Biz insanlar gibi hayvanlar ve bitkiler de bu sürede bulundukları faaliyetlerle ekolojik dengenin oluşmasına katkıda bulunurlar. Elbette her canlının türlü türlü görevi vardır doğada.
Çevreyi merkez aldığımızda canlıların bir çevrede bulunması büyük bir zenginlik. Ancak bu zenginliği rahatsız eden bazı unsurlar var. Bu unsurların en büyüklerinden birinin çevre kirliliği olduğu kanısındayım. Maalesef çevre kirliliği bütün canlıların muzdarip olduğu bir mevzu. Çünkü her canlı ister istemez çevre kirliliğinden etkileniyor.
Çevre kirliliğinde en büyük pay sahibinin insanlar olduğunu, insanların yaptığı faaliyetler neticesinde çevremizin büyük zarar gördüğünü söyleyebiliriz. Fabrika artıkları, bacalardan çıkan dumanlar, insanoğlunun dikkatsiz davranması gibi daha sıralayabileceğimiz unsurlar sonucunda çevre kirliliği meydana geliyor.Sokaklardan tutun akarsulara kadar birçok mecra bundan nasibini alıyor. İnsanlar çevre kirliliğinden etkilenip sağlığı bozuluyor hatta hayatını kaybediyor. Aynı durum hayvanlar için de geçerli. Bitkiler ise bunun sonucunda görevlerini yapamayacak hale geliyorlar.
Toplum olarak yıllardan beri bu durum bize rahatsızlık veriyor. Sanayileşmenin hızlanmasıyla beraber artan çevre kirliliğinin yanında insanların ihmalkarlığı bu durumun kanayan bir yara haline gelmesine neden oldu. Düşünün ki kendi çöpünü sokak ortasında bırakabilme cüretini gösteren insanlar var. İlginçtir, toplumdan bu tür aksaklıklara karşı bir itiraz da yok.
Biz insanlar gibi bütün canlıların da temiz bir çevrede yaşama hakkı var. Hem sağlık hem de huzur açısından. Aşağıdaki videoda çevre kirliliğinden dolayı ölen kuşları bir inceleyiniz. Durumun ne kadar vahim olduğunu fazlasıyla göreceksiniz diye tahmin ediyorum. Ayrıca bürokrasiye, sivil toplum kuruluşlarına da bir takım görevler düşüyor. En basitinden meclis bir komisyon kurarak çevre kirliliği hakkında rapor hazırlatabilir bunun sonucunda tedbirler üretebilir. Sivil toplum kuruluşları halkla iletişime geçerek çözüm yolunda adımlar atabilir. Tabi biz insanlar da bu hususta titiz olmak zorundayız. Tüm canlıların temiz bir çevrede yaşamak en doğal hakkı. Göreceksiniz temiz bir çevreye sahip olunca nelere sahip olacağız.
M. Sait Aktaş'ın Yazısı.