Mine Taşdemir / Genç Haber Merkezi

İlim Yayma Cemiyeti Sakarya Şubesi konferans geçmişine dün akşam bir yenisini daha ekledi. Bu seferki konferansın davetlisi Nureddin Yıldız hoca idi.

İlim Yayma Cemiyeti Necip Fazıl Erkek Yurdu Konferans Salonu’nda yapılan konferansa yoğun bir ilgi oldu. Kız ve erkek öğrencilere, misafirlere açık olan konferans 20.00`da başladı.

Nureddin Yıldız Hoca konferansına “Nimet”in tanımını yaparak başladı. Nimet nedir, ne değildir kısa ve öz cümlelerle izah etti. Nimet denilince akla sadece ekmek gelir, hâlbuki Allah’ın kullarına ihsan ettiği her şeyin adı nimettir diyen hocamızın nimet hakkında kurduğu cümlelerden bazıları şöyle:

-Hiçbir nimet, insanın kendisi ve hayatı kadar değerli değildir. En büyük nimet hayattır ve o hayatı var kılan imandır.

Daha sonra talebeliğin en büyük nimetlerden olduğuna değinen hocamız, zahmetsiz, sıkıntısız bir nimetin olmadığını söyledi ve şu örneği verdi:

-Allah’ın dikensiz yarattığı bir gül yoktur. Allah’ın yarattığı bütün çiçekler gübre ile hayat bulur.

Mezara kadar talebe olduğumuzu söyleyen hocamız, talebelik ve ilimle ilgili konuşmasını bu ve benzeri cümlelerle süsledi:

-Her ilim maceramız talebeliktir. Biz beşikten mezara ilme doymayan bir milletiz. Bedavaya mâl olmuş bir iman yoktur. Gitmez, kaymaz bir iman da yoktur. Bütün nimetler bolluğa rağmen, bereketlendirildiği zaman işe yarar. İlim olarak neyi biliyorsak bereketsizinden Allah’a sığınmak zorundayız. Kimin zekâsı hangi ilme uygunsa (yatkınsa), o kişinin o ilme yaptığı fedakârlık ibadettir. İnsanî kimlikten taviz vererek ilim elde edilmez. Allah’ın haramlarından bir haramı teğet geçtiğin ilim, ilim değildir. Allah yaptıklarımıza baksa biz yok statüsündeyiz. Zamanı iyi kullanacaksın. Öbür türlü boşa uğraşırsın.

Nureddin Yıldız, konuşmasını esprileriyle daha da güzel kıldı. Biz ekmek çiğnemeyi zaman israfı görüp salt çorba içerek yaşamını idame ettirenlerin torunlarıyız. O torunlar, şimdi hangi pastanede ne yesek diye düşünürken dakikalarını harcıyor diyen hocamız, ilim yolcusunun yediğine, içtiğine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Hocamız şu cümlesiyle güzel konuşmasını noktaladı:

-İlim Allah’ın cemâlini görmeden kitabı kapatmamayı gerekli kılar...


GENÇ'ın Yazısı.