Düş Peşindeysen, Düş Peşime
Bir kamyonetin arkasında gördüm bu ifadeyi. Sanırım damarında nefsânilik vardı. Öyle düşündüm ilk önce; acı acı tebessüm ettim. Ama sonradan güzel görüp güzel düşünmek istedim ve bu ‘kamyon yazısı’ benim için hoş bir cümle hâline geldi.
Ne güzel bir dünyamız var bizim. Hep, “Allah” diyenlerin içindeyiz. Hep mahzun, hep mütebessim, hep muhabbet, hep gayret içre ve hep mahcup kulların arasında, kul olmaya çalışıyoruz biz de.
İbadet, manevi eğitim ve vazife vakitlerine göre hayatlarını planlayan, dünya işlerinde de sakınılması gerekenlerden ısrarla uzak duran güzel insanların içerisinde bulununca, bu dünya serüveninde, her biri alabora olmuş teknelerin, gemilerin, vapurların arasında, süt liman bir yolculuğun yolcusu olma hissine kapılmasın da ne yapsın insan?
Başkalarına göre, bir düşte gibiyiz. Veya o başkalarının, düşlerinde görseler inanamayacakları ikramlarını tadıyoruz Rabbimiz’in. İnsanların hesapsız bir sür’atle birbirlerinden uzaklaştıkları, yalnızlaştıkları bir süreçte, biz, gitgide bizim, kendimizin oluyoruz. Bir araya gele gide daha bir yakınlaşıyoruz En Sevgili’ye ve O’nun Sevgilisi’ne.. Öyle inanıyorum..
Ve öyle dedim geçen, “Bende neden yok sendeki ortam, sendeki huzur, sendeki bu telâş?” diyen bir gence:
“Azizim; düş peşindeysen; düş peşime..” :)
Halit Yasir Özoğul'ın Yazısı.