Her ne kadar atalarımız Erendiz adını verse de, adını Yunan mitolojisinde Roma tanrılarından biri olan Jüpiter’den almıştır abimiz.  Jüpiter gökyüzünde parlak gözüktüğü için eski çağlardan beri gözlenmektedir. Fakat Jüpiter’in kuşaklarını ve dört uydusunu ilk gözleyen  kişi Galileo Galilei olmuştur. (1610)

Bir gaz devi olan Jüpiter, Güneş Sistemi’nin Güneş’e yakınlık bakımından beşinci ve en büyük gezegenidir. Gazlardan meydana geldiği  için yüzeyine ayak basmamız imkansızdır. İçine tam 1321 tane Dünya sığdırabilecek kadar büyük ve mavi gezegenimizin kütlesinin 318  katıdır. Güneş Sistemi’ndeki en ağır gezegen olması hasebiyle Dünya’ya dışarıdan gelebilecek büyük göktaşlarına karşı bizi korur ve ağabeyliğin bir göstergesi olarak göktaşlarını kendine doğru çeker. Gezegenimizin bir uydusu (Ay)  olmasına karşın abimizin tam 63 tane doğal uydusu bulunmaktır. İnanması güç ama bu koca dev saatte ortalama 47.001 km/sa  hızla gidiyor! Allah’ın kudreti her yerde, marifet görmesini bilmek olsa gerek!

Jüpiter’i siz de görmek istiyorsanız yapmanız gereken şey çok kolay. Bulutsuz bir akşamda güneş battıktan sonra güneye bakmanız yeterli. Boynunuz ağrıyana kadar aramanıza gerek kalmadan müthiş parlaklığıyla hemen kendini belli ediyor. 15x yakınlaştırma yapan bir dürbünle bile 4 büyük uydusunu görmeniz mümkün. Yalnız bu anlattıklarım ocak ayının ortalarına kadar geçerli. Daha sonra Jüpiter, gündüzleri gökyüzünde olacağı için gözlemleyemeyeceğiz.

Muaz Erdem'ın Yazısı.