Mine Taşdemir / Genç Haber Merkezi

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu çok özel bir konuğu ağırladı. “Genç Peygambere Ümmet Olmak” konulu konferansı veren GENÇ dergimizin, çok değerli editörü çok değerli ağabeyimiz, hocamız Mehmet Lütfi Arslan’dı.

Mehmet Lütfi ağabeyimiz konuşmaların yapmak üzere sahneye çıkmadan evvel, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Yusuf Türkmen Kur’an-ı Kerim okudu. Ondan sonra ise kıymetli büyüğümüz, hocamız Naci Doyuk açılış konuşması yaptı.

Tıklım tıklım dolu olan salonda, bambaşka bir atmosfer vardı. Salonu, o güzel havaya büründüren elbette Genç rüzgârıydı. Mehmet Lütfi ağabeyimizin muhabbeti bizlere de sîret edince, coşku dolu Kutlu Doğum programlarına bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Muhabbet insanı, M. Lütfi ağabeyimiz çektiği besmele ve getirdiği çeşitli salavatlardan sonra, o güzel konuşmasına şu beyitle başladı:

Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl

Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl?

Ağabeyimiz, Mevlana hazretlerinin şu sözüyle devam etti:

Sen Allah için bir adım at. Karşılığını görmezsen ben kâfir olayım.

Kutlu doğum etkinlikleri, gösterişli laflar topluluğu manasına gelmemeli diyen ağabeyimiz, Efendimiz’in (sav) sadece zihnen anlamanın imkânsız olduğunu, O’nu (sav) hakkıyla anlayabilmek için kalbî bir idrâkin olması gerektiğinden bahsetti.

Peygamber adına söylenen her ne varsa, önce gençleri ilgilendirir diyen ağabeyimiz, Peygamberimizin sözlerini ilk tasdik edenlerin yine gençler olduğunu altını çize çize söyledi.

Gençleri cezbetmeyen hiçbir hareket, kuruluş, cemiyet ve oluşum toplumun merkezine ulaşamaz diyen ağabeyimiz, Efendimizin sözü önce gençleri cezbetti. Bizim sözlerimizin de önce gençleri cezbetmesi gerekir diye ekledi.

Peygamberi doğru anlama konusunda ise ağabeyimiz “Mesele kendi kabını genişletme meselesidir.” diye konuştu. Devamında ise, “Senin peygamberin, peygamberin hakkında bir şey söyler misin diyene, kurduğun üç-beş kırık dökük cümlede saklıdır.” dedi.

O’nu (sav) anlamada benim için iki boyut söz konusu var diyen ağabeyimiz bu iki boyutu şöyle izâh etti:

1- Efendimizin Rabbi ile ilişkisi nasıldı?

2- Efendimizin insanlarla ilişkisi nasıldı?

Efendimizin Allah ile ilişkileri ve insanlarla ilişkileri noktasında çarpıcı kıssalar anlatan ağabeyimiz, kendisini dinleyen herkesi mest etti.

Ara ara gençlere mesaj yollamayı da ihmâl etmeyen ağabeyimiz, genç olmak gözünü hep bir sonraki hedefe kilitlemektir diye konuştu.

Efendimiz’in (sav) genç sahabisinin ellerini tutup, onun gözlerine bakarak “Seni seviyorum” demesini anlatan ağabeyimiz, bu hadisin devamındaki sevgi formülünün üzerinde ısrarla durdu. Ve Allah Rasülü’nün mektebine kaydolmak lâzım yeniden, dedi.

Peygamberimizin sahabisi Muaz’a onu sevdiğini söylemesinin hemen ardından ona öğrettiği duada sevginin sırrı var diyen Mehmet Lütfi ağabeyimiz, en önemli duanın kalp zenginliği istemek olduğunu söyledi.Kalp zenginliğinin en büyük nimet olduğunu çeşitli kıssalar üzerinden özetleyen değerli ağabeyimiz bu güzel konuşmasını şu dualarla noktalandırdı:

Allah Teâlâ bizleri Havz-ı Kevser’de, Livaul Hamd’ın altında buluşan mesut kullarından eylesin. Rabbimiz hep hayırlı işler yapan, O’nun ümmeti olmakla bizleri şereflendiren kullarından olmamızı nasip eylesin. 

Bu güzel konferans tasavvuf müziğinin seslendirdiği birbirinden güzel ilahiler ve Hüdayi öğrenci evleri arasında yapılan yarışma ödüllerinin verilmesi ile son buldu.

Program sonrası, gönüllere takılan “Rasulullahı hakkıyla seviyor muyuz?” sorusu iken, dillere takılan ise birbirinden güzel ilahilerdi… 


GENÇ'ın Yazısı.