Popüler kültüre ve küresel değerlere karşı alternatifler ortaya koymaya çalışan gençlik hareketleri -özellikle cemaat yapıları- içerideki manevi ortamın şartlarına göre değil de dışarıdaki savaşın şiddetine göre gençleri hazırlamalı. Burada sıkıntılar yaşandığını düşünüyorum.

Abdullah Güner Kimdir? Abdullah Güner İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden bu yıl mezun olacak. Okulunun ilk yıllarında Genç Dergi’nin Yazı İşleri’nde bizlerle beraberdi. Daha sonra bir süre kitap sektöründe bulundu. Ardından TRT Avaz’da yayınlanan Türkistan Gündemi programını kitaplaştırma projesinde koşturdu. Yaklaşık bir yıldır da On5yirmi5’te editörlük görevini sürdürüyor. Kültür sanat ve gençlik üzerine çalışmalara devam ediyor.

n5yirmi5 sitesinde, Türkiye’deki gençlik hareketleri üzerine epey kapsamlı röportajlar gerçekleştirdin. Ve ortaya müthiş bir çalışma çıktı. Bu fikir nereden çıktı? Nasıl gelişti? Süreci bizimle paylaşır mısın?

On5yirmi5’te daha önce bu röportajlara başlanmıştı ama yarım kalmış projeydi aslında bu. Fakat bunlar biraz siyasiydi, parti gençlik kollarıyla yapılmış çalışmalardı… Biz bunu, On5yirmi5 ekibi olarak biraz daha genele yayalım istedik. Türkiye’deki gençlik STK’larını bir araya getirelim ve onları ilk başta tanıtalım, sonra ortak sorunlarına, isteklerine, dertlerine tercüman olalım dedik. Güzel de oldu. 3 aylık bir çalışmanın sonucunda ortaya münbit bir çalışma çıktı. Her gençlik hareketi diğer bir hareketle kendini kıyaslayarak yapmış olduğu çalışmayı gördü. Kendisini alanda çek etti, yeni bakış açıları görme fırsatı elde etti. Daha birçok şey…

Toplamda kaç röportaj oldu? Hangi hareketler var, tek tek sayman mümkün mü?

Toplam 33 tane röportaj oldu. Hareketler ise; Anadolu Gençlik Derneği, İlim Yayma Vakfı, Milli Türk Talebe Birliği, Uluslararası Genç Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi-Genç Hareket, Genç Siviller, Akabe Gençlik Platformu, Yedi Hilal Derneği, Genç İDSB, Genç FED, Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Demokratik Sol Gençlik Hareketi, Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği, Hür Beyan Hareketi, Özgür Açılım, Medeniyet Gençliği, MİM-Der, 3H Hareketi, Medeniyet Derneği, Genç Öncüler, Anadolu Platformu-Anadolu Öğrenci Birliği, Sosyal Doku Derneği, Mavera Gençlik Hareketi, Antikapitalist Müslüman Gençler, Genç Birlik, Genç MÜSİAD, Genç TÜMSİAD, Fatih Akıncıları, Genç İGİAD, ÖNDER, DSİP-Antikapitalist Öğrenciler, Özgür-Der.

Bunca röportajdan sonra, Türkiye’deki gençlik hareketleriyle ilgili nasıl bir kanaat oluştu sende? Genel bir değerlendirme yapacak olursan neler söylemek istersin?

- Bu gençlik hareketleri, Türkiye’nin önümüzdeki 50, hatta 100 yılına damgasını vuracak genç kuşağın yetişmesine vesile oluyor.

- Her hareket kendi üslubu ve tarzıyla birbirinden farklı yol izliyor olsa da çoğu aynı istikamete doğru yürüyor. Burada da yaptığınız işten ziyade izlediğiniz usûl sizi fark ettiriyor.

- Birçok gençlik hareketi gençler için seminer, konferans, kitap okuma grupları vs. bir dizi faaliyet yürütüyor. Bu metodun artısı eksisi tartışılır ama bireyselliğin tavan yaptığı bir çağda gençlerin bireysel özelliklerini keşfedebilecekleri ve onları geliştirebilecekleri yeni yollara, imkanlara ihtiyaçları var. Bunu gerçekleştirebilen hareketler ileride daha önde olacaklardır. Yapılan çalışmalar sadece bunlarla kalıyorsa gençleri ıskalıyor.

- Gençlik hareketlerinin karşılaştığı sorunlar daha çok medeniyet sorunumuzla alakalı. Dil sorunumuz var, kültür sanat sorunumuz var… Önce bunları oturtmamız gerekiyor.

- Popüler kültüre ve küresel değerlere karşı alternatifler ortaya koymaya çalışan gençlik hareketleri -özellikle cemaat yapıları- içerideki manevi ortamın şartlarına göre değil de dışarıdaki savaşın şiddetine göre gençleri hazırlamalı. Burada sıkıntılar yaşandığını düşünüyorum.

- Hem dünyasını hem de ahiretini düşünen, donanımları sağlam, networkü geniş, sosyal ilişkileri gelişmiş yeni kuşak gençlerin ileride daha güzel çalışmalar yapacağına inanıyorum.

Röportajlar sırasında seni çok etkileyen bir şey oldu mu? Ya da derin derin düşünmene vesile olan, heyecanlandıran, karamsarlığa uğratan?

Çalışmalarını uzaktan takip ettiğim birçok hareket “vay be!” dedirten çalışmalarla karşıma çıktı. Faaliyetleriyle dikkatimi çeken; Genç FED’in öğrencilerle yaptığı izcilik faaliyetleri şaşırtmıştı beni. Sol camiaya daha yakın DSİP-Antikapitalist Öğrenciler’den ise hiç beklemediğim cevaplar almıştım.

Bütün gençlik hareketleri içinde konuştuklarım arasında sadece bir kişi bayandı. O da Özgür Açılım Platformu’ndan Filiz Işıker. Sol gruplarla konuşmak istedim ama hiçbiri olumlu cevap vermedi. Çok üzüldüm. Yazı dizisinin sadece bu ayağının eksik kaldığını düşünüyorum.

Bu çalışmanın mutlaka kitaplaşması lazım. Olacak mı böyle bir şey?

Okurlar için şimdilik sitemizde e-dergi şeklinde sunacağız. Daha sonra inşallah kitap olarak yayınlamayı düşünüyorum.


Alpaslan Öngel'ın Yazısı.