Gerek medyada gerekse de diğer istişare edilen sahalarda kaç kişi ‘Tamam, süt kardeşlerinin evlenmesi haramdır. Ancak bunun hikmeti nedir? Bunu bilelim ki insanlara bu konuyu açıkladığımızda hem akılları hem akleden kalpleri tatmin olsun’ demekteler? Anne Sütü Bankası, dinimize uygun kurulsa bile koskoca milyonlar içerisinde hiç kimse ‘süt kardeşlerin evlenmelerinin haram olmasının hikmeti nedir?’ diye sormamış mı?

lemler ötesinde, perdeler arkasında, Güneşler Güneşi’nin hemen berisinde meleklerin üstadı Hz. Cebrail, Peygamber Efendimiz’e (sav) üç içecek sunar. Süt, bal ve şarap... Kâinatın gözleri sessiz sessiz “baştan ayağı rahmet olana” bakıyordu: ‘’Acaba hangisini tercih edecek?’’ diye...

Kalplerin en güzelini taşıyan insan ellerine süt kabını alıp yudumlarken, Cebrail kim bilir nasıl gülümsüyordu; “Bu aldığın, fıtrata uygun olandır; sen ve ümmetin fıtrat üzeresiniz!” (Kütüb-i Sitte)

Milyarları barındıran Müslüman âlemine süt, bal ve şarabı sorarsanız, size sütün ve balın faydalarını -ilgili ayet ve hadislerle- saya saya bitiremezken; şarap denilince de haram olduğunu kaşları çatık bir şekilde anlatmaya koyulurlar... Ama Kur’an’da öyle hikmeti merak edilen hususlar vardır ki, bin dört yüzyıl, el değmemiş şekilde beklemektedir. Ne bir araştırma ne de hikmetini kavramak ve marifetullah niyeti üzerine yaşamak uğruna hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır. Bunlardan biri, Kur’an’da kesin bir emirle haram kılınan, ‘sizi emziren süt annelerinizle ve süt kız kardeşlerinizle evlenmenin yasaklanması’ hususudur… (Nisa Sûresi, 23)

Son zamanlarda bilimin gelişmesiyle, anne sütünün hayati önemi kavranmaya başlanmış ve Kur’an’ın yüzyıllar öncesinde vahyettiği gerçek henüz anlaşılmıştır: ‘Anneler, çocuklarını iki tam yıl emzirsinler. Bu, emzirmeyi mükemmel şekliyle uygulamak isteyenler içindir.’ (Bakara Sûresi, 233) Bu doğrultuda ülkemizde anne sütüyle yetersiz beslenmeden dolayı artan bebek ölümlerini azaltmak için ‘Anne Sütü Bankası’ kurulması gündeme getirildi. Batıda birkaç yıldır devam eden bu sistem, ülkemizde elbette ‘Bizcesi’ne uygun kurallar ve hükümler eşliğinde geliştirilecektir. Diyanetle ortak çalışmalar yürüten Sağlık Bakanlığı, dinimizin emirlerine uygun bir şekilde ‘süt kardeşlerinin’ gelecekte evlenmesine mahal vermemek için çeşitli yöntemler araştırmaktalar.

Fakat gerek medyada gerekse de diğer istişare edilen sahalarda kaç kişi ‘Tamam, süt kardeşlerinin evlenmesi haramdır. Ancak bunun hikmeti nedir? Bunu bilelim ki insanlara bu konuyu açıkladığımızda hem akılları hem akleden kalpleri tatmin olsun’ demekteler? Anne Sütü Bankası, dinimize uygun kurulsa bile koskoca milyonlar içerisinde hiç kimse ‘süt kardeşlerin evlenmelerinin haram olmasının hikmeti nedir?’ diye sormamış mı?

Yok… Hatta on dört yüzyıldır yok! Uluslararası bilimsel mecralarda şu ana kadar yayımlanmış bu konuda bilimsel tek bir çalışma yok! Ya bütün bir Müslüman âlemi ayetlerdeki emirleri kalpleri ile tasdik etmişler veyahut akıllarıyla hikmetini anlama ve Allah’ı daha çok bilme yolunda derinleşmek istememişler(!) Bu konu üzerine Sosyal ve Dini bilimler alanında nice yazılar ve kitaplar yazılmış olsa da Kur’an indirildiğinden beri bu emrin hikmetini araştıran bir bilim insanının deney ve araştırmalarını bulamadık. Belki din, bilimin gelişmesini engellemiyor; aksine dinde derinleşmemek, bilimin şu an bulunduğu konumdan daha ileri bir seviyede olmasını engellemektedir.

Klinik araştırmalar şeklinde yapılan tek çalışma -yüzyıllar sonra!- Türk bilim insanları tarafından geçtiğimiz yıl uluslararası bir dergide yayınlandı. (1) Son bilimsel araştırmalar göstermektedir ki anne sütünün içerisinde sadece besleyici ve bağışıklık sistemini güçlendirici maddeler bulunmamakta; hatta annenin kendi DNA’sından parçaları ve kök hücrelerini de içerdiği kanıtlanmıştır. (2,3)

Teorilerini bu gerçekler üzerine kurarak yaptıkları hipotezlerinde, aynı anne sütünden beslenen bebeklerin DNA’larının ve bağışıklık sistemlerinin de benzer şekilde etkileneceğini söylemekteler. Böylece süt kardeşlerin evlenmeleri durumunda sahip olacakları bebeklerinin, kalıtsal hastalıklara yakalanma olasılıklarının yüksek olacağını belirtmekteler.

Ancak bu çalışma dahi, yine sadece bilimsel teoriden öteye, yani deneysel bir aşamaya geçmemektedir. Fakat son bilimsel gelişmeler ışığında oluşturdukları ve bilimsel makale halinde yayınladıkları teorileri, süt kardeşlerin evlenmelerinin neden zararlı olabileceğini anlatması yönünden önem teşkil ediyor. Ve Kur’an ayeti olan ‘süt kardeşlerinin evlenmemeleri’ emrinden zuhur eden bu bilginin, uluslararası bilimsel bir dergide yayınlanması da ayrıca bilimin ‘bizcesi’nin gelecekte oluşturulabileceği açısından dua niyetine geçmektedir.


Kaynakça:

1. Özkan H et al. Milk Kinship Hypothesis in light of Epigenetic Knowledge. Cli Epigenetics. 2012

2. Weber JA et al. The microRNA spectrum in 12 body fluids. Clin Chem. 2010

3. Fan Y et al. Unravelling the mystery of stem/progenitor cells in human breast milk. PLoS One. 2010


Cihan Taştan'ın Yazısı.