Memleketten Papa Geçti!
28 kasım 2006 sabah saat 08.00.
Papa’yı getiren uçak Yeşilköy’e iniş yapmıştır.
Papa yavaş yavaş terminal binasından içeri girer. İlerledikçe hayreti arar. Üzerlerinde sadece iki parça havlu bulunan yüzlerce vatandaşımızın da hayreti ondan aşağı değildir. Papa:
- O my God! Bu ne fakir bir ülkeymiş derken, karşısındaki her kafadan da ayrı bir ses çıkmaktadır:
- Hanım bak papa da bizim gruptaymış!
- Ben bununla aynı odada kalmam kardeşim!
- Kasap vizesi mi almış bu?
- İhram lazım mı abi? Dinler arası diyalog bu şekilde sürerken mesele anlaşılır. Papa yanlışlıkla, bu mevsimde hac terminali olarak kullanılan C terminaline girmiştir.
Apar topar A terminaline alınan Papa girdiği şokun etkisinde pasaport kontrol noktasına ulaşır. Görevliye pasaportunu uzatır. Görevli bilindik hareketlerle bir pasaporta bir papa kıyafetiyle karşısında duran zata bakar. Sonra bir daha bakar ve aralarında şu konuşma geçer:
- Kardeşim bu resim sana benzemiyor.
- Benim ben, 16. Benedict
- Anaa isim de tutmuyor, burada Almanca bir isim yazıyor…
- Yahu takma adımı söyledim.
- Niye takma ad kullanıyorsun hemşehrim, kanun kaçağı mısın?
- Sen benim kim olduğu mu biliyor musun?
- Hep aynı numara, de bakim kimsin?
- Papayım ben Papa!
- En başta söylesene papacığım uğraştırıyorsun bizi, yok 16. benedictmiş, yok şuymuş, evvelki 15’inden ne hayır gördük ki! Hepiniz aynısınız.
İyice gerilen Papa kontrol noktasını geçerek geliş terminaline varır. Kapıdan içeri girdiği anda kendini 100 kişilik taraftar topluluğunun omuzlarında bulur. Boynuna bir atkı sarılmıştır ve “Fenerbahçe oley” sesleri altında havalara atılıp tutulmaya başlamıştır. Bu, dakikalarca böyle sürer. Sonunda görevliler devreye girer. Fenerin bu ay gelecek yeni transferini bekleyen taraftarlar bir yanlışlık olduğuna dair ikna edilir. Papa ellerinden alınır ama onlar yine de mutludur:
- Alın sizin olsun çok yaşlı zaten, bize konuşan değil, koşan adam lazım.
- Avrupa’dan getirip kupa kaldıramadık ama, papa kaldıran ilk takım da biziz, kıskananlar çatlasın.
Artık papa sabrın sonuna ve çıkış kapısına gelmiştir ki bir grup epeyi ilerici karşılayıcı papanın cüppesini ve takkesini çekiştirerek bağırırlar:
- Burası kamusal alan dini kıyafetle dolaşamazsın, işine gelmiyorsa İran’a git. Papa ağlamaklı haykırır:
-Yetiş yüce oğul,yetiş kutsal ruh.
- İlericiler ısrarcıdır:
- Sus be adam kamusal alanda ruh çağırma. Papa son bir gayretle inlercesine konuşur:
- Yeterin be… Bir çarmıha gerilmediğimiz kaldı, havaalanı böyleyse içerisi nasıldır bu memleketin yürüyün dönüyoruz der ve bayılır.
28 kasım saat sabah 09.00.
Papa’nın uçağı Yeşilköy’den kalkışa geçmiştir.
GENÇ'ın Yazısı.