Mehmet Emin Kul

"Böyle biteceğini hiç düşünmemiştim" dedi sessizce. Halbuki ne büyük umut ve hayalleri vardı. Bunca zorluktan sonra böyle bir son, hüsran ve pişmanlık…

"Son bir fırsat" diye yalvardığında

-"Bugüne kadar hangi fırsatı değerlendirdim" cevabını aldı.

"Ne olur geri döneyim belki boşa geçirdiğim yerine iyi şeyler yaparım" dediğinde

-"Hiç kimse neticeyi ne erteleyebilir ne de öne alabilir" dendi.

"Ama benim babam çok hayırseverdi, çok yardım etti. Hatta dedem de müderris idi" diyecek oldu.

-"Bugün ancak kişiye kendi çalıştığının karşılığı vardır" cevabını aldı.

"Evet" dedi sonunda, dedikleri gibi "kendi elimle kendimi tehlikeye attım."

"Verilen hangi imkanı yalanlayabilirim" diye düşündü, elindeki tasdiknameye bakarak… Evse ev tutulmuştu, yüklü miktarda harçlık üstüne bir de burs bulmuştu, hatta altına araba bile uydurmuştu. "Keşke söylenenleri dinleseydim bugün okuldan atılıyor olmazdım" dedi son kez geldiği fakülte binasından çıkarken. Birden beş sene boyunca hiç bir uyarısını dikkate almadığı arkadaşı Hüdayi`nin sözleri geldi aklına:

"-Neyse kardeşim kaybettiğin beş yılın olsun ölüm değil ya bu Rabbimiz öte tarafta pişmanlık vermesin."


GENÇ'ın Yazısı.