Selman Sami Taşçı / Genç Haber Merkezi

Dünya niye var? Biz bu dünyaya niye geldik? Yapmamız gerekenleri yapıyor muyuz? Yoksa sâdece dünya için mi yaşıyoruz? Âhiretimiz mi ön plânda, yoksa dünyamız mı? Allah ile aramıza giren bir şey var mı?

Bu soruları ben şahsıma sordum. Fikirlerimi, düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. O zaman buyurun okumaya.

Dünya terim olarak: Güneş sistemindeki gezegenlerden biridir. Dünyanın uzaydan görünüşü mavi olduğu için uzay dilinde Dünya, “Mavi Gezegen” diye de adlandırılıyor. Bu mavilik atmosferde bulunan oksijenin, Güneş ışığının tayfının neticesidir. Ve aynı zamanda kâinatta yegâne canlı bulunan yerin Dünya olduğunu da göstermektedir.

Mânevî olarak düşünecek olursak: Allah’ın insanları yoktan var ettiği, insanlar için güzellikler sunduğu, dengeyi ve düzeni kurup, her şeyi eksiksiz bir şekilde, insanların kulluk etmesi ve imtihan olması için yarattığı yerdir.

Biz dünyaya imtihan ve kulluk için geldik. Allah bize bu güzellikleri şükretmemiz için sundu. Bize örnek bir Peygamber ve kitap yolladı. Her halimizde hamd ve şükür içinde olalım diye var olduk. Ama günümüz dünyasında her şey daha da farklılaştı. İnsanlar Allah’ı inkâr etmeye başladı. Çoğu insan kendini dünyaya kaptırıp âhiretini berbat etti. Dünyanın hırsına kapılıp Allah’ı unuttuğumuz vakit bizden Allah’ın rahmeti çekilir. O yüzden her işimizi Allah rızası için yapmalıyız. Allah’ı ön plânda tutup dünyayı geriye atmalı ki işte o zaman asıl bereketi görebilelim.

Bir keresinde uçağa binmiştim. Uçak havalandıkça hava sıcaklığı düşüyordu, oysa ki biz güneşe yaklaşıyorduk. Çok şaşırtıcı gelmişti bana bu hâdise. Düşündüm o an; demek ki yeryüzünden uzaklaştıkça hayattan da uzaklaşılıyormuş. Allah’ın kudreti geldi hemen aklıma. Ne büyüksün yâ Rabbi!

Demem o ki; Her işin başı şükür, duâ ve Allah’ın rızâsıdır.

Allah bizleri mesûliyetimizin bilincinde olmayı, hayırlı bir kulluk ile âhirete göçmeyi nasip etsin… 


GENÇ'ın Yazısı.