Hafız Osman yazı yazarken Padişah II. Mustafa hocasının hokkasını elinde tutar. Üstadın yazısındaki kudret ve yazının mükemmelliği karşısında bir ara hayranlıkla “Artık bir Hafız Osman Efendi daha yetişmez!” der. Hocası bu söze tebessümle şu mukabelede bulunur: “Hünkarım gibi hocasına hokka tutan padişahlar oldukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir.”

İlk ilahi tebliğ olan ”OKU!” tarih boyunca hat yazısına büyük önem verme neticesini doğurmuştur. Bugün İslam kültür mirası içinde en önemli yere sahip olan hattın bu seviyeye ulaşmasında Osmanlı padişahlarından pek çoğunun bu sanata olan aşkı rol oynamıştır. Bu aşk en güzel şaheserlerin yazılmasını ve en iyi hocaların yetişmesini sağlamıştır.

Osmanlı padişahlarının çoğu hat sanatına gönül vermişlerse de “HATTAT PADİŞAH” adıyla anılacak yedi veya sekiz padişah söz konusudur. Şeyh Hamdullah’ın öğrencisi II. Beyazıt; Mustafa Rakım’ın öğrencisi II. Mahmut, Hafız Osman’ın öğrencisi II. Mustafa ve III. Ahmet ile II. Süleyman, IV. Murad, I.Ahmed, Sultan Abdülmecid ve Vahdettin Efendi’yi hattat olarak anılabilecek padişahlardır.

Sultan III. Ahmet hat sanatı ile ciddi seviyede meşgul olmuş büyük bir hattattır. Tüm kitap sanatlarının en büyük destekçisi olmuş, bu sanatın gelişmesi için imkanlar sunmuştur. Bu sultanın eşsiz yazıları bugün Ayasofya ve annesinin yaptırmış olduğu Üsküdar Valide Camii’ndeki duvarları süslemektedir. Mimari şaheserlerinden olan Üsküdar ve Sultan Ahmet’te kendi adına yaptırdığı meydan çeşmelerinin kitabeleri de onun ölmez eserleri arasındadır.

III. Ahmet gibi kardeşi II. Mustafa da, hatta yeni bir devir açan çağın hattatı Hafız Osman’dan hat meşk etmiştir. II. Mustafa’nın üstadına duyduğu hürmeti gösteren şu hikâye adını ölümsüzleştirmiştir:

Hafız Osman yazı yazarken Padişah II. Mustafa hocasının hokkasını elinde tutar. Üstadın yazısındaki kudret ve yazının mükemmelliği karşısında bir ara hayranlıkla “Artık bir Hafız Osman Efendi daha yetişmez!” der. Hocası bu söze tebessümle şu mukabelede bulunur: “Hünkarım gibi hocasına hokka tutan padişahlar oldukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir.”

İşte bu ince ruhlu padişahlar devleti mükemmel bir şekilde yönetmenin yanı sıra sanata da hayatlarında yer vermişlerdir. Örneğin III. Murad hem çok orijinal üslup sahibi bir hattat hem de müzisyen, IV. Murad ise büyük bir sporcudur. Ağır gürz taşıyıp iyi ok atan bu iri sporcu kendinden umulmayacak bir şekilde ince sanat sahibi bir hattattır aynı zamanda.

Hattat padişahların, hat sanatına olan ilgisi ve desteği hat sanatı mirasının bugün bizlere ulaşmasında köprü görevi görmüştür.


Hande Berra'ın Yazısı.