Küresel ısınma diye bir kavramı hayatımıza sokan herkese ve tabi ki öncelikle kendimize teşekkür etmeliyiz. Kelime dağarcığımız genişliyor. Yüzyıllar içinde ilerledikçe, gelişiyoruz, keşifler ve buluşlar sayesinde ha bire yeni şeyler öğreniyoruz, daha çok üretiyoruz ve daha çok tüketiyoruz. Bu gidişle adımızı dünya tarihine silinmez harflerle yazmayı başaracak gibiyiz. Dinozorlar kadar büyük harflerle: “Kendi Sonunu Hazırlayan Nesil”

Belki de insanların genetik yapısı ile oynamaya çalışan düşünen bilim adamlarına daha fazla destek olmalıyız. Dondurucu soğuktan, kavurucu sıcaktan ve bu ikisi arasında gelip gitmekten etkilenen yanlarımızı alsalar bizden. Nasıl olsa kainata sessiz Kur’an gözüyle bakan, umumi yerleri kirletenlere meleklerin lanet ettiğini bilen, çevreyi emanet bilici ile sahiplenen yanlarımız da gitti. Üşüyen yanlarımız alınış olsa çok mu?

Bilim camiası durumumuz için “uçurumun ucu” tabirini kullanıyormuş. Belki aşağıya bakınca yükseklikten gözümüz korkar da geri çekiliriz. Yok eğer başımız havada yürümeye devam edersek, yüksekten düşmek neymiş çok merak etmemize gerek kalmayacak.

1994`ten bu yana gezegenin gördüğü en sıcak 10 yıl yaşandı. Kuzey İspanya’nın Cantabria dağlarında yaşayan boz ayılar 2006 kışında kış uykusuna yatmaktan vazgeçtiler. Ayı ama bu durum karşısında uyku tutmuyor işte. Güney Kutbu’nda yaşayan Adelie penguenlerinin nüfuslarının son 75 yıl içinde yüzde 15’ine indi. Çünkü buzullar güneş görmüş saçaklar gibi eriyor. Göçmen kuşlar göçmekte tembellik edip oldukları yerde salınıyorlar, çünkü konakladıkları memleketler hala sıcak.

Genç derginin fotoğraf yarışması bile, sırf küresel ısınmanın mevsim normallerini etkilemesi yüzünden ileri bir tarihe ertelendi. Sahi siz de katılacak mısınız?

Çözüm daha az tüketmekten geçiyor ama hemen şimdiden başlayarak. Daha sade, daha basit yaşamaktan geçiyor. Mesela biliyor musunuz, plazma tv normalden yüzde 80-90 daha fazla enerji tüketiyor. Daha az alışveriş, daha az enerji tüketimi ve daha az lüks tek çaremiz gibi görünüyor. Aslında bir bunu başarabilsek, “yeni sezon” denen tuzaklara bir düşmesek, birbirimizi “trend”lere göre ölçüp biçmesek bırakın bu dünyayı öbür tarafı bile kurtarmakta çok büyük bir adım atmış oluruz AlimAllah.


Rabia Gülcan Kardaş'ın Yazısı.