Elif Kıral

Bilindiği gibi, son yıllarda tabiattan ilham alarak pek çok alet, sistem ve mekanizma geliştiriliyor. Sonsuz ilim ve kudret sahibi Rabbimiz`in yarattığı canlılar, örnek alınarak yapılan bu ürünler özellikle tıbbi endüstri, yapay zeka, nanoteknoloji, robot teknolojisi, askeri donanım gibi sahalarda kullanılıyor.

Mühendisler ve biyologlar şimdi de yapay bir tüy hücresi geliştirmeye çalışıyorlar.

Bunun için örnek aldıkları model ise balıklardaki yanal çizgi organları…

Balıklar, yan taraflarında, tüy hücrelerinden oluşan bir çizgiye sahipler. Bunlar "yanal organlar" olarak biliniyor. Bu organlar sayesinde balıklar grup hareketlerini koordine edebiliyor, yırtıcılardan kaçabiliyor ve yönlerini bulabiliyorlar.

İşte bilim adamlarının peşinde oldukları ve taklit etmeye çalıştıkları yapı bu.

Yapay olarak geliştirmeyi düşündükleri tüy hücrelerinin, mürettabatı olmayan ve kamera yerleştirilemeyecek kadar küçük olan deniz altı cihazları için kullanılabileceğini düşünüyorlar.

Bu yapay hücrelerin sudaki hareketi ölçerek çalışmasını hayal ediyorlar. Ancak bilim adamlarına ilham veren, gelecek araştımalarına ışık tutan canlılar, Allah`ın yaratmasındaki üstün ilim ve sanatı sergiliyorlar.

Bilim adamları biraraya gelerek yapay bir tüy hücresi için çabalarlarken, balıklar yaklaşık 100 tüy hücresine yaratılıştan sahipler. Kör balıklar bile, bu sistem sayesinde suyun hareketlerini sezerek kendilerini yönlendirebiliyorlar.

Balıkların ayrıca tüy hücrelerini çevreleyen yumuşak dokuları var. Bunlar bilgiyi nakledici görev görüyorlar. Bilim adamları bu dokuların sistemini yapay mekanizmada oluşturmaya çalışırken şunu da fark etmişler: Bu dokular sayesinde arka plandaki istenmeyen sesler de duyuluyor. Şimdi bilim adamları şu sorunun cevabını bulmaya çalışıyorlar: Balıklar arka plandaki bu gürültüden nasıl kurtuluyorlar?

Kaynak: Science, 8 Eylül 2006: Vol. 313. no. 5792, s. 1382–1383, DOI: 10.1126/science.313.5792.1382

GENÇ'ın Yazısı.