“İstekleri çok olanın huzuru az olur.”

Abdurrahim Yüce’nin ağzından duyduğum bu sözü pek değerli buldum, hemen  not ettim. Buna benzer bir sözü Halis Musa’dan da dinlemiştim. “Beklenti bir ayak bağıdır” demişti Halis. Bunlara  bir de kayınpederimin şu veciz sözünü ekleyeyim: “Ummazsanız küsmezsiniz.”

Bu üç sözü bir potada eritip düşündüğümüz zaman, ortaya sanırım şöyle bir sonuç çıkıyor: Sahiden de insana her temenni ettiği yok,  bu Kur’an’dan öğrendiğimiz bir düstur. “Yoksa insan (kayıtsız şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır?” (Necm, 24) Demek  ki insan, dünyanın bir imtihan yeri olduğunu unuttuğu an hata yapmış oluyor. Çünkü imtihan demek, her an her şey olabilir  demek bir bakıma. Bu ise, her istediğimizin olmayacağının, beklentilerimizin belki de bir çoğunun gerçekleşmeyeceğinin,  umduklarımız ve bulduklarımızın her zaman birbirine paralel olmayacağının açık delili aslında. Çünkü yaşamak böyle bir şey…

Özetle, iş dönüp dolaşıp maddeyle ve manayla olan ilişkimizi adam akıllı düzenlemeye geliyor anlaşılan. Ya da en kestirmeden  şöyle demeliyim: Bizi Hakk’a ulaştırmayan fazlalıklarımızı atıp gereksiz bağlardan kurtulmak, her şeye hak ettiği değeri vermek ve  ona göre yaşamak gerekiyor.


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.