Yazı New York Times’da yayınlandı. Ama ifade Körfez Araştırma Enstitüsü Başkanı Ali El-Ahmed’e ait: “Mekke Las Vegas’a dönüşmeye başladı.” Mekke’de artan yapılaşma faaliyetlerinin ve özellikle de Kâbe’nin karşısında inşa edilen Abraj El-Beyt Alışveriş Merkezi’nin ortaya çıkartacağı yeni imaj bunu çağrıştırıyor işte. Şehre 13 milyar dolarlık hareket getirmesi beklenen bu alışveriş merkezi 2009’da tamamlanacak ve civarında 130 kadar da yeni gökdelen inşa edilecek.

“Karanlığın ortasında parlayan bir güneş gibi” gördüğümüz Mekke-i Mükerreme’mize layık görülen isme bakar mısınız: Mekke Vegas! Las Vegas’ı biliyoruz: Dünyanın en büyük kumar şehri. Mekke’yi ise bundan sonra şöyle bilmemiz isteniyor: Dünyanın en büyük alışveriş merkezi. Hac mevsiminin ortaya çıkarttığı alışveriş potansiyeli ve özellikle de yeni inşa edilen çarşıları küresel şirketlerin o kadar iştahını kabartıyor ki Mekke, Las Vegas’la kıyaslanacak kadar bir cazibe merkezi olarak görülebiliyor. Haccı bir dini turizm unsuru, hacıyı mevsimlik tüketici olarak gören zihniyetin varacağı yer başka ne olurdu ki! Kabe, kendisini heyula gibi saran gökdelenlerin arasında gittikçe ufalan haliyle nefessiz kalmaya mahkum edilirken, biz “küreselleşme” adı verilen ucubenin ortaya çıkarttığı alışılmadık manzaralara alışmaya çalışacağız. Başka çare mi? Şimdilik gözükmüyor. Ah Mekke! Böyle mi görecektik seni?


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.