Kulun Tevekkül Basamağı
Selman Sami Taşçı
Şu fâni dünya’ya imtihan için geldik. İmtihansız yaşanmadığı gibi, duâsız da kervan yürümüyor. Allah biz kullarına çeşitli musibetler veriyor, dua ve kulluk ile ona yaklaşmamızı istiyor. Biz ise her sıkıntıda isyana düşüyoruz. Oysa ki Allah bizi huzuruna çağırıyor, dua etmemizi istiyor. Sıkıntı veriyor, biliyoruz ki derdi veren dermanını da muhakkak verir. Biz isyan etmek yerine Allah’a tevekkül etmeyi, dua etmeyi, her işimizde ilâhi rızayı aramalıyız. Âyette de buyrulduğu üzere; “(Ey Muhammed!) De ki, Duânız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!” "FURKÂN suresi, 77. ayet".
İman ispat ister, ispat için Allah kullarını imtihan eder, o imtihandan sağlam çıkan biz olabilecek miyiz? İşte bu noktada tevekkül ipine yapışamayanlar zâhiren yükselmiş gibi gözükseler de, mânen irtifâ kaybederler. Allah bizleri tevekkül noktasında sağlam durabilenlerden eylesin.
Ayakkabı bağcığınıza kadar Allah’tan isteyin diye bir söz vardır. Bu demek oluyor ki, her sıkıntıda, her üzüntüde, her işte Allah’ı hatırlayın ve en ufacık bir şeyi Allah’tan isteyin. Dua her kapının anahtarı ise, her kapının anahtarı bizde mevcut demektir. Yeter ki doğru şekilde kapıyı açmasını bilelim.
“Namaz kılmak içimden gelmiyor” diyenleri tanıyorum. “Peki niye gelmiyor?” Diye sorunca ise kırk dereden su getiriyorlar. Bunun sebebi şeytandır. Şeytan insanlarla uğraşmayı çok sever, mesleği budur çünkü. Şeytana uymamalı, şeytanla işbirliği içinde olmamalıyız. Onun için besmele en büyük silahımızdır. Yeter ki silahımızı doğru kişi için kullanalım.
Kendini dünya hırsına kaptırıp, âhiret hayatını unutanları ele alalım. Onların yaptıkları sadece dünya için kazan, dünya için yaşa, dünya için çalış. Düşünceleri, mantıkları sadece o kadar işliyor. Başlarına bir hâdise geldiğinde ise direkt Allah’a isyan başlıyor. Ne kadar yanlış ve ilginç değil mi?
Bize imtihanı veren Allah, imtihandan feraha çıkaran da Allah’tır. Bir musibette Allah’a sığınıp yine musibet geçince Allah’a şükür edersek, işte o zaman tüm işlerimiz yolunda gider. Yeter ki Allah’a gerekli vazifemizi yapalım. O her şeyi iyi bilen ve görendir.
Allah bizleri dünya hayatından ırak, âhiret hayatına ve kendisine yakın olabilenlerden eylesin…
GENÇ'ın Yazısı.