M. Emin Büyükçoşkun

20. Yüzyılın en büyük soykırımlarından birine şahit oldu Bosna bundan 12 yıl önce. Fakat Bosna bu gün sapasağlam ayakta, yaşamaya devam ediyor onurlu halkıyla beraber. Genç Boşnak yönetmen Jasmila Zbanic’in, ilk uzun metrajlı filmi işte bu savaş sonrasında Bosna’da, bir Sırp askerinin iğfali neticesinde Dünya’ya getirmek zorunda kaldığı kızı Sara’yı yetiştirme mücadelesi veren bir anneyi, Esma’yı anlatıyor. Sara’nın tabii bir takım ergenlik dertlerinin yanı sıra şehit olduğunu zannettiği babasına olan merakının ve kimliğini öğrenme çabasının da üstesinden gelmek zorunda olan Esma, bunun yanında geçimini de temin etmek zorundadır. Savaşın yaralarının fiziki olarak henüz sarılabildiği ve ruhlardaki yaraların kanamaya devam ettiği Bosna’nın kahraman başkenti Saraybosna’da geçen film, sade ve dingin yapısıyla dikkat çekiyor. Abartıya kaçmayan hikayesi ve samimi oyunculuğuyla minimal ölçülere yakın duran film, Sara’nın ergen gerginlikleri şahsında aynı zamanda bir gençlik portresi olma özelliğini de barındırıyor. Balkan kültürüne dair kimi motiflerin yanı sıra, Avrupa’nın ortasında Müslüman olma mücadelesindeki bir halkın içine düştüğü kimi açmazlara dair ipuçlarını da gözlemleyebileceğimiz film nihai anlamda bize yakın bir coğrafyanın ürünü. Filmin açılış epizodundaki mevlüd ise Boşnaklarında her şeye rağmen ayakta kalmalarının en önemli dayanağı olarak hafızalarımıza kazınıyor. Tamamen zulüm, şiddet, tecavüz ve kandan mürekkep bir olgu olan savaşı, tüm bunları göstermeden, dolaylı ve derin bir şekilde irdelemeyi başaran film, göstermeden de görünebilen manaların, anlamların altını çiziyor. Geçtiğimiz sene 56. Berlin Film Festivali’nde En İyi Film kategorisinde Altın Ayı’yı kazanan “Grbavica” Türkiye vizyonuna oldukça geç giren ve kaçırılmaması gereken bir yapım.

Yön: Jasmila Zbanic

Oyn: Mirjana Karajovic, Luna Mijovic,

Süre: 90 dk., 2005, Bosna Hersek-Almanya


GENÇ'ın Yazısı.