Ali Görkem Userin

(Taburcu, Ayşe Sevim, Şûle Yayınları, Şiir)

Diğer tüm yazın türleri bir yana, en çok şiirdir gençlik, enerji, tazelik ve dinamizme gereksinen. Bu yüzden, bugün şiirin kaymağını yiyenlerin yaşları genelde büyük olsa da, bugünün şiiri genç şairlerin dilinde demlenmektedir diyebiliriz. Kim midir genç şair? Bizce, henüz yirmili yaşlarını süren ya da şairin deyimiyle “yolun yarısı” otuz beşi aşmamış şairleri genç diye niteleyebiliriz. Ayşe Sevim de onlardan biri. Edebiyat dergilerine ilgili okurlarımız Sevim’in şiirlerine Merdivenşiir’de rastlamıştır. Sevim’in çekici bir şiiri olduğunu söyleyemeliyiz işin başından. Taburcu adıyla kitaplaştırdığı şiirlerinin hemen hemen tümünü kitaplaşmadan evvel de okumuştuk. Lâkin kitap bütünlüğünde ve bir arada başka bir manzara sergiliyor bu şiirler. Sevim’in şiirini tanımlayan ana kavram başlıkta sessizce oturan tevazudur. Çünkü, azgın benlerimizin katili, fakat aynı zamanda içimizdeki hiçin, hiçliğin de dirilticisi bir öze yaslanıyor şair dualaşan dizelerinde: “Rabbim beni kendimin tanrısı olmaktan koru/ kime bakarsam bakışlarımı sen tamir et/ kime söz söylersem sözlerime sen dokun”. Taburcu’da ısınamadığımız, erken taburcu edildiğini düşündüğümüz şiirler de yok değil. Ancak hiçbiri, “Hâl” adlı şiirin güzelliğinden bir şey eksiltmiyor. Ondan da tadımlık üç dizeyi paylaşıyorum sizinle; gerisi kitapta: “kıyılıyor herkes başka biriyle/ ‘yanmak için’ dua ediyor orman/ öyle bir odunum ki ben, ateş tövbe ediyor.”


GENÇ'ın Yazısı.