Fransa, Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahatinin ilk durağı olmanın heyecan ve coşkusuyla çalkalanıyor. Başta Fransızlar olmak üzere Avrupa sosyetesinin önde gelen isimleri Osmanlı Sultanı’yla bizzat tanışmak için sıraya girerken; Abdülaziz Han’ın vakarlı ve mesafeli tutumu göz doldurdu.

Paris muhabirimiz Ulvi Dejavu’nun bildirdiğine göre: Fransa’nın Toulon limanına demirleyen Sultaniye yatı, görkemli bir askeri törenle karşılandı. Halkın Sultan’a ve maiyetindekilere olan ilgi ve sevgi gösterilerinin büyüklüğü ise inanılmaz ölçülerde idi. Bir liman şehri olan Toulon şehri yerel basın temsilcileri, bu tarihe kadar ancak Barbaros Hayrettin Paşa’nın bu kadar heyecanla karşılandığını kaydediyorlar. Öğle yemeklerini Toulon’da yiyen Sultan ve maiyetinin ise buradan trenle Marsilya’ya hareket ettikleri, oradan da Paris’e doğru yola çıktıları bildirildi. (30 Haziran 1867)

Osmanlı Sultanı’ndan Fransız Kralına Mesafeli Duruş

Paris’teki coşku ve heyecansa hakikaten görülmeye değerdi. Bütün Paris ayaktaydı. Kırmızı beyaz çiçekler ve yeşil defne dallarıyla süslü kraliyet treni, saat 11.00’da Lyon garına girdi. Başta Fransa İmparatoru III. Napoléon olmak üzere bütün diplomatik temsilciler, Osmanlı sultanını karşılamak amacıyla Lyon garında hazır bulunmaktaydılar. Karşılama töreni sırasında Fransız imparatorunun ne denli heyecanlı olduğu açıkça belli oluyordu. Abdülaziz Han vakarla, yavaş yavaş trenden indi. Napoléon koşarak yaklaştı.

Bir zamanlar, kendisi gibi bir Fransa kralını esaretten kurtaran Osmanlıların bugünkü Sultanını kucaklamak istedi. Fakat Padişah sadece el sıkışmalarına müsaade etti. Kraliyet bandosu iki ülke marşlarını çalıyordu. Gara girebilen talihliler, Doğu’nun büyük temsilcisini çılgınca alkışlıyorlardı. Biraz sonra süslü ve açık saltanat arabası” ve öteki arabalarla, uzun bir konvoy halinde “Tuilleries Sarayı”na hareket ettiler. Yol boyunca Parisliler, inanılmaz sevgi gösterilerinde bulundular. Osmanlı sultanını karşılamaya Fransızların yanı sıra; Cezayir, Fas, Tunus, Libya ve bütün Afrika’dan da on binlerce Müslüman’ın geldiği tespit edildi. Yol boyunca halkı selamalayan Sultan Abdülaziz Han’ın, bilhassa bu din kardeşlerini daha bir gönülden selamladığı iddia edildi.

Tuileries Sarayında Öğle Namazı

Tuileries’de, sarayın ve Fransa’nın ev sahibesi; İmparatoriçe Egenie Osmanlı heyetini karşıladı. Yemekten önce Osmanlılar, öğle namazını kılmak istediler. Müezzin-i Sultânî, Ezân-ı Muhammedî okudu. Böylelikle Tuileries sarayında ilk defa ezan okunmuş ve namaz kılınmış oldu. Avrupa sosyetesinin en seçkin kontes ve kontlarının, amiral ve generallerinin, ilgi ve hayret dolu gözlerle namazı seyrettileri gözlemlendi. Misafirler akşama doğru ikametlerine tahsis edilen Elysée sarayına geçtiler.

Avrupa Sosyetesi Paris’e Akın Etti

Hayatlarında hiç Osmanlı sultanı görmemiş, görgüsüz Avrupa sosyetesi üyelerinin de Sultan’ı görmek amacıyla Paris’e akın ettiği gözlemlendi. Bu nedenle Rus Çarı II. Alexandr’ın da Sultan’ı görmek amacıyla Paris’e gelen isimler arasında yer alması şaşırtıcı bulunmadı. Osmanlı’nın yaşayan en büyük düşmanı sayılan Alexandr’ın, çok merak ettiği Osmanlı Sultanı’nı görebilmek amacıyla binlerce kilometre yoldan geldiği ancak gerçek niyetini açıklamayı gururuna yediremeyen Çar’ın bu iş için sözde Paris Fuarı’nı bahane ettiği öğrenildi. Abdülaziz Han; asaleti, davranış ve konuşmasıyla Çarı da tesiri altına aldığı gözlemlendi. Alexandr bir ara: “Devlet-i Aliyye” tarihteki en büyük devlettir.” Deyince, Padişah, gayet sakin: “Büyüklük ancak Allahü teâlâya mahsustur.” diyerek onu susturdu.

10 Temmuz’da “Cihan Hükümdarı” Paris’ten uğurlandı. Görülmemiş gösteriler arasında yola çıktılar. İmparatoriçe, Lyon garına kadar Sultan ve maiyetini uğurlamaya geldi. Abdülaziz Han’ın, (birazcık medeniyet öğrenir umuduyla olsa gerek) Kraliçe’yi İstanbul’a davet ettiği bildirildi. Trenle Boulogne limanına geçen Abdülaziz Han, daha önceden buraya gelen Sultaniye yatına binerek, İngiltere’ye geçmek üzere Manş denizine açıldı.


GENÇ'ın Yazısı.