Gazze: Ne Oldu, Nasıl Oldu?
A. Yasin Demirci
Filistin, acılarla dolu tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor. Yıllardır ekilen fitne doğumları meyvesini vermeye başladı çünkü. İsrail’in böl-yönet politikası düşman kardeşler El-Fetih ve Hamas’ın yardımlarıyla amacına ulaşmış gözüküyor.
Artık adını İsrail’in koyduğu iki Filistin var; Hamas’ın hakimiyeti adlındaki Hamasistan ve El-Fetih örgütünün ABD ve İsrail ile birlikte yöneteceği Fetihistan! Bundan sonra Hamas’ın mı ve El-Fetih’in mi haklı olduğunun önemi yok.
Hiç kuşku yok ki yaşananlar tüm Filistinlilere ve Filistin davasına büyük bir darbe indirdi. Ama Gazze ve her türlü yoksunluğa mahkum edilmiş mazlum halkını çok daha vahim bir tablo ile karşı karşıya bıraktı.
Bundan sonra yaşanacakları tahmin etmek zor değil. Mahmud Abbas iktidarı için kesenin ağzını açan ABD ve Batı dünyası Hamas yönetimindeki Gazze’yi bin bir çeşit metotla terbiye etmeye devam edecek. Uygulanan ambargo ve tecrit politikası çok daha sertleştirilecek, ardından da “teröristleri” bertaraf etmesi için İsrail’in operasyon adını verdiği katliamlarına göz yumulacak…
Evet acılar diyarı Filistin’i zor günler bekliyor… Gazze ise bu zorluğu kat be kat fazla yaşayacak. Bunda kuşku yok…
Gelin açlığın, yoksulluğun kısaca sefaletin diğer adı olan Gazze’ye ve onun ölüme terk edilmiş halkının dramına biraz daha yakından bakalım.
Gazze, üç parçadan oluşan Filistin’in batı bölgesinde bulunuyor. Yaklaşık 363 km2`lik bir alandan oluşmakta. 1 milyon 400 bin nüfusun büyük çoğunluğu mülteci.
1947`de İsrail işgaliyle, çok sayıda Filistinli evini yurdunu terk ederek başka yerlere göç etmeye zorlandı. 1948`de işgal edilen bölgelerde yaşayan Filistinlilerin önemli bir kısmı da o zaman henüz işgal altında olmayan Gazze bölgesine sığındı.
1948`de Filistin`in paylaştırılmasına dair 181 sayılı BM Genel Kurulu kararında Gazze, Filistinlilere verilen bölgeler arasında sayıldı. Ancak Filistinlilerin kendilerine özel herhangi bir bağımsız yönetim kurmalarına imkân verilmediğinden, "Filistin" olarak gösterilen bölge Ürdün ile Mısır`ın hâkimiyetine verildi. Gazze de Mısır`ın kontrolüne verilen bölgeler arasında yer aldı. İsrail 1967 Haziran Savaşı`nda Gazze`yi tekrar işgal ettiler ve bir daha çıkmadı. Ta ki 12 Eylül 2005’e kadar. İsrail 38 yıl sürün işgali sırasında Gazze Şeridi’nde 21 yerleşim bölgesi kurdu. İçinde her türlü imkanın sağlandığı bu yerleşim yerleri Filistin köylerini gasp etti.
İsrail işgali boyunca Gazze, Filistin direnişinin en önemli merkezi oldu. İntifada buradan başladı. İsrail, devasa askeri gücüne rağmen Hamasla Gazze’de baş edemedi. Ve 2005 tarihinde fanatik Yahudilerin büyük itirazlarına rağmen bölgedeki yerleşim bölgelerini yıkarak Gazze’den çekilmek zorunda kaldı. İsrail Gazze’den çekilirken geride her anlamıyla çökertilmiş bir bölge bıraktı.
Bundan yaklaşık 2 yıl önce gerçekleştirilen seçimler Filistin için yeni bir dönüm noktası idi. Batının savunduğu ve güvendiği demokratik sistem sandıktan terörist olarak ilan ettikleri Hamas’ın çıkmasına engel olamamıştı. Ancak Filistin halkının bu yanlış tercihi! onlara pahalıya patlayacaktı. ABD ve onu destekleyen AB ülkeleri daha önce Filistin Özerk Yönetimine yaptıkları tüm mali desteği (1.3 milyar dolar) askıya aldılar. İsrail Filistinlilere ödemesi gereken 600 milyon dolar vergi borcunu ödemeyi durdurdu. Gazze karadan, havadan ve denizden abluka altına alındı. Girişler, çıkışlar tutuldu. Tecrit ve ekonomik ambargoyla Hamas’ın muktedir olmasının engellenmesi operasyonuna içeriden Mahmut Abbas ve El-Fetih hareketi ile destek verildi. Sonunda Batı Şeria ile Gazze’yi birbirinden ayırmak için yıllardır oluşturulan zemin Hamas iktidarı sonrası çok daha uygun hale getirildi. Ekonomik abluka ve içerideki işbirlikçilerle Hamas’a iktidar olma şansı vermeyen Batı dünyası her anlamda çift başlı hale getirdikleri Filistin’in resmen de ikiye bölünmesi zeminin hazırladılar.
GENÇ'ın Yazısı.