Mahmut Sami Özşahin

Bâzıları düşünürlerdi ama kördüler, bâzıları görürlerdi ama akıl etmezlerdi. Bâzıları gençti. Bâzıları yaşlıydı. Bâzı yaşlılar genç olduklarını sanırlardı. Bâzı genç olduklarını sanan yaşlılar şalvar giyerlerdi. Bâzı gençler şalvar giyen yaşlıya kızarlardı. Bâzı yaşlılar kot pantolon giymeye çalışırlardı. Bâzı gençler yaşlının hâline gülerlerdi. Bâzı gençler kot pantolonunun yaldızlı rengine aldanıp yaşlıya yardım ederlerdi. Bâzı insanlar suya dalarlardı. Bâzıları su ile beraber akarlardı. Bâzıları su ile aynîleşirlerdi. Bâzı sular yumuşak bir toprağa düşerdi. Bâzı sular sert toprağa çarpardı. Bâzı topraklar çabuk çamurlaşırdı. Bâzı toprakların çözünmesi uzun sürerdi. Bâzı çamurlar koyu olurdu. Bâzı çamurlar hızlı süzülürdü. Bâzı çamurlar yokuş inip çıktıkça, kuru rüzgârı yedikçe kururdu ve şekil alırdı. Bâzı çamurlar kedi olurdu, bâzıları köpek olurdu, bâzıları tilki olurdu.

Bâzıları kurda, bâzıları yılana, bâzıları akrebe, bâzıları sırtlana, bâzıları doğana, bâzıları şahine, bâzıları kartala, bâzıları papağana, bâzıları ağaçkakana, bâzıları bülbüle, bâzıları köpekbalığına, bâzıları balinaya, bâzıları denizatına, bâzıları somona, bâzıları alabalığa, bâzıları yunusa, bâzıları ebâbile, bâzıları burağa, bâzıları ise insana dönüşürlerdi. Bâzı insanlar ayakkabı satarlardı. Bâzı insanlar, o ayakkabıyı eskiyince boyarlardı. Bâzı insanlar, o ayakkabıyı giydirirlerdi.

Bâzı insanlar ayakkabıcıyı, boyacıyı ve ayakkabıyı giydireni öylece izlerlerdi. Bâzı insanlar öylece izleyen adamı bir güzel döverlerdi. Bâzı insanlar döveni döverlerdi. Bâzı insanlar dövülenlerin morarmış yerlerine merhem sürer, gönüllerini alırlardı. Bâzı insanlar dövene nasihat ederdi. Bâzı insanlar araba alırlardı. Bâzıları insanlar daha ilk gün kaza yapıp arabayı haşat ederlerdi.

Bâzı insanlar eve taşınırlardı. Bâzı eve taşınan insanlar, evin içinde olup da beğenmediği eşyaları pencereden aşağıya atarlardı. Bâzı atılan eşyalar sokaktan geçen birinin başına düşerdi ve o adamlar oracıkta ölürlerdi. Bâzı başına eşya düşenler hastanelik olurlardı. Bâzıları hastanede ölürlerdi. Bâzı eşyalar sokaktan geçenin üzerine düşer ama adam sadece bayılırdı. Bâzı eşyalar sokaktan geçeni ıskalardı. Bâzı eşyaların ıskalamış olduğu insanlar, ölümden dönmenin verdiği rahatlık ve ölümle burun buruna gelmenin hissettirdiği korkuyla bağırıp çağırmaya başlarlardı. Bâzıları öfkesine hâkim olamaz ev sâhibine kızmak için yukarı çıkarlardı. Bâzıları ev sâhibinin yaptığı yüzsüzlüğe dayanamayıp ev sâhibini pencereden aşağıya atarlardı. Bâzı insanlar sokağın karşı kaldırımında plâstik, beyaz sandalyelere oturup gülerek ve çekirdek yiyerek olan biteni seyrederlerdi. Bâzı insanlar onlara sorarlardı:

-Neden gülüyorsunuz?

Bâzı oturan insanlar:

-Görmüyor musunuz? Olay nereden nereye geldi?

Bâzı soran insanlar:

-Haklısınız gerçekten, derler ve çekirdek yiyenlerin yanına kendileri için sandalye çekerlerdi. Bâzıları çekirdek poşetini avuçlar, alabildiği kadar çekirdek alıp çitilemeye başlardı, bizim mahallede.  


GENÇ'ın Yazısı.