Mehmet Emin Kul

Neredeyse bin yıldır bu millet bu topraklarda vatan sevgisinin imandan geldiğinin şuuruyla yaşamış ve gerekince de bu şuur için ölmüştür. Vatan sevgisi ile imanı bir arada düşünmüş bazen vatan deyince imanı, iman deyince vatanı anlamış; iman, vatan, namus, bayrak kavramlarını birbirinin ayrılmaz parçası kabul etmiştir. Bu topraklarda ne vatan, ne bayrak, ne de namus imandan ayrı düşünülemez. Mevzu; vatansa, bayraksa, namussa, imansa gerisi teferruattır.

Son zamanlarda inancımızla ilgili her türlü konuya karşı olmayı vatan sevgisinin birinci unsuru olarak gören bir anlayış belirdi. Bu çarpık kafalar, ulusun değerlerine savaş açmayı ulusalcılık bilip taraftar toplamaya çalışmaktalar. Bugün bin yıllık Anadolu inancının tersine; nerede imanla, dinle, kitapla ilgili bir şey varsa karşısında durmayı vazife bilip bunu yeni bir fikir zannedenler var. Bir tarafta iman varsa ben de öte taraftanım diyenler var. Din karşıtı olmayı her türlü milli ve evrensel değerin üstünde tutanlar var. Başörtüsü de demokrasi de olmasın diyenler, memleket ekonomik krize girerse girsin diyenler, okullarda eğitimin durumunu değil de namaz kılanları tartışanlar, futbolcunun oyununu değil orucunu; teknik adamın çapını değil karısını mevzu edenler, adamın işine değil de bıyığına yüzüğüne bakanlar, şunu anlayın artık: Bu milleti kıyamete kadar dininden, vatanından, bayrağından ayıramazsınız. Milleti kandıramadığınız ortada, kendinizi de kandırmayın, tehlikenin farkına varın. Gelin yerli mak karticilikten, cadı avcılığından vazgeçin, kendi aranızda değil milletin değerleriyle birleşmeyi deneyin, pişman olmazsınız.


GENÇ'ın Yazısı.