Mine Taşdemir / Genç Haber Merkezi

Bana göre evimizin olmazsa olmaz bölümlerinden biri, balkon… İnsanların çoğunluğu yeni bir ev alacakları zaman, odaların büyüklüğüne, tavanının yüksekliğine, duvarların rengine vs. bakar. Benimse yeni bir eve girdiğimde gözlerimin aradığı ilk yer, balkonlardır.

Hele hele bugünlerdeki gibi, hava aşırı sıcak ve nemli ise, balkon vazgeçilmezimdir. Yıllardır gezerim, yeni mekânlar görürüm ama ne evimizin, pembe boyalı balkonunda içtiğim gibi çay içmişimdir, ne de söğüt ve ceviz ağacının gölgesinde okuduğum kitaplar kadar başka şeyden haz almışımdır. Az önce de dedim ya, balkon benim için vazgeçilmez diye, hakikaten öyle.

Soğuk bir günde sıkı sıkı sarıldığımız battaniye bizim için neyse, evlerdeki balkonların da binalar için o olduğunu düşünüyorum. Uzun lâfın kısası, ne kış günü battaniyesiz, ne de yaz günü balkonsuz olur.

Bir de İslâm’ın balkonu var ki, o hem kötülükten alıkoyar, hem de anne-babanın evlâdından bile kaçacağı o dehşetli gün, sâhibini terlemekten kurtarır, sâhibine dünyada da âhirette de huzur verir, mutluluk verir.

Bütün bunların yanında, her an düşme ihtimâli olan insanı korumak üzere onun etrafını çepeçevre sarar, elinden tutar ve aslâ bırakmaz.

Miraç hediyesi olan bu balkonlar, yanlış, günah, haram, küfür… batağın adı her ne ise ona düşmekten, çamura saplanmaktan korurken bizi, İslâm olmanın huzurunu yayar sadırlara, kalplere…

Yaz günleri benim balkonda kitap okurken aldığım keyfin on, hattâ bin mislini tüm kılanlara yaşatan güzel ibadet, namaz…

İnsana, benim içtiğim bütün çayların toplamından daha fazla tat veren (hem madden hem mânen) bol ecirli, bol sevaplı; Efendimiz (s.a.s)’in gözünün nuru, her kilitli kapıyı ardına kadar açan anahtar ibadet, namaz…

Müslümanlığın nişânesi, İslâm’ın balkonu, kalplerin inşirah musluğu; kolay ibadet, güzel ibadet, namaz…

Rabbimiz, hepimize balkonların zevkini doyasıya çıkarmayı nasip etsin. Özellikle çok ihtiyacımızın olduğu bu mübârek günlerde…


GENÇ'ın Yazısı.