Siz Hiç Tanpınar`la Tanıştınız mı?
Yusuf Toprak / Genç Haber Merkezi
Her insanın okuması gereken kitaplar olduğu söylenir. Bilmem ne kadar doğrudur. Ben inanırım buna. Yani bir kitabın bir diğerinden üstün olduğuna. Ve beni, diğerine göre birkaç adım ileri taşıyacak olmasına. Bu yüzden öncelikler vardır, derim. Fakat kim karar verir bu önceliklere? Bence zaman... Bazı kitapları yaşatırken, bazılarını unutturur. Yaşayanlar, öncelikli kitaplardır.
Bir de ben, iflâh olmaz bir kitap alıcısıyım. Henüz okumadığım bir sürü kitabım vardır evimde. Hâlâ daha alırım, birini bitirmeden birkaçını. Ama onları zaten okuyacağımdır. Derim ki kendime, paran varken al, belki sonra alacak parayı bulamazsın. İşte bu düşünceyle, dün de üç kitap aldım. İkisini boş verin, ben birini söyleyeyim size; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "Huzur" romanı. Henüz Tanpınar’ın hiçbir kitabını okumadım. Fakat Tanpınar’ın büyük bir edebiyatçı olduğunu bilirim. Hattâ onu gelmiş geçmiş en iyi roman yazarımız olarak gösterenler bile vardır. Bu yüzden aldım. Aldıktan sonra da Tanpınar’ı araştırmaya başladım. Önce hayat hikâyesini, sonra eserleri hakkında söylenenleri… Şimdi de sizlerle paylaşmak isterim bunları. Ya da boş verin hayat hikâyesini, sizleri yalnızca bir şiiriyle baş başa bırakayım:
Ne İçindeyim Zamanın
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi bir şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim gibi hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.
GENÇ'ın Yazısı.