Cantürk Genç / Genç Haber Merkezi / @canturkg

Her akım, ideoloji doğal olarak farklı fikir sermayelerinden beslenir, gelişir. Genel olarak dünya görüşleri taban tabana zıttır. Tek odaktan beslenmemek, bir harmoni ortaya koymak şüphesiz bilginin, aklın ve hattâ kültürün gelişmesinde kilit noktadır. Lâkin kendi fikirlerini savunurken ülkenin ortak değeri olan bayrağı ön saflara çekmek son zamanlarda alışkanlık hâline geldi.

Halkın tepkisi ne üzerine olursa olsun ellerde bayraklar dalgalanmaya başladı. 90 nesline mensup olduğum için bizzat hatırladığım ilk bayraklı organizasyonlar Cumhuriyet Mitingleri`ydi. Ak Parti hükümetine karşı yapılan ulusalcı eylemlerde dikkatimi çekmişti. O tarihte İzmir`de ikâmet ettiğimden dolayı manzara hâlâ berraklığını yitirmedi gözümde. Şehirdeki tüm apartmanlar kızıla boyanmıştı âdeta.

Hâdiseye son eklenen halka ise Gezi Parkı eylemleriydi. Bu kez adresim İstanbul olmasına karşın manzara pek değişmemişti. Eylemlerde en önde bayraklar, kıpkızıl apartmanlar peydah olmuştu yine. Ardından Ak Parti Kazlıçeşme mitinginde Başbakan ona destek verenlere seslendi: "Evinize siz de bayrak asın.". Sözleri duyar duymaz rahatsızlığım bir kat daha arttı.

Ülkemizin en önemli değeri siyâsî bir malzeme hâline getiriliyordu. Hükümeti destekleyenler, ılımlı olanlar, beğenmeyenler ve hattâ nefret edenlerin ortak silahı hâline gelmişti bayrak.

Artık bayrağın üzerinden siyâset yapmasak; bayrağı yıpratmasak; siyâsî simge hâline getirip kirletmesek. Daha güzel olmaz mı?

Cantürk Genç'ın Yazısı.