Nedim Kaya

22 Temmuz seçimlerinin bizim kuşağımız için en farik vasfı herhalde inanılmaz boyutlara ulaşan kamplaşma gerçeği ve bunun etrafında dönen olayların doğurduğu tuhaf manzara olacaktır. Özellikle de yönlendirici anket rezaleti.

Değerli okuyucular,

Torunuma yazdığım mektupları sizinle paylaşmaya devam etmek isterdim ama dergimizin değerli yöneticileri Türkiye gündeminde ortalık yıkılırken mektuplarımı zarfta göndermemi ve okuyucularımla gündemi paylaşmamı rica (talep) ettiler. Dergi yöneticisinin kestiği parmak acımaz diyerek size bundan sonra aktüel gündem ağırlıklı yazılar yazacağımı duyurmak istiyorum.

22 temmuz seçimlerinin bizim kuşağımız için en farik vasfı herhalde inanılmaz boyutlara ulaşan kamplaşma gerçeği ve bunun etrafında dönen olayların doğurduğu tuhaf manzara olacaktır. Özellikle de yönlendirici anket rezaleti. 27 Nisan Muhtırası`ndan bu yana bir kısım vatandaş eski alışkanlıklardan olsa gerek hemen yer alacağı safı belirleme yarışına girdi. Önce milyonları sokağa dökmesi ve kadın inisiyatifi olması ile övünülen cumhuriyet mitingleri, sonra hakim medyanın bu mitinglere abartılı desteği, derken partilerin iktidar olmak için değil iktidar partisini tahtından indirmek maksatlı ittifakları ve gayretleri. Bu derginin -yazarı da okuru da- hemen hemen herkes siyasi konularda tecrübeli olduğunu iddia edecek yaşlardan uzak ama bu tecrübesizliğe rağmen ben seçimden sonra birilerinin ciddi prestij kaybına maruz kalacağından eminim. Bana öyle geliyorki hem hakim medya hem de muhafazakar medya hakkı ortaya koymak için değil, seçmeni etkilemek için temenni ettikleri sonuçlara hizmet edecek anket sonuçları, yazılar ve izlenimler yayınlamakta. O yüzden bu yazımın uzun olan ilk yarısını 21 temmuz 2007`de yazıyorum. Kalan kısacık yarısını seçimden sonra tamamlayacağım. Değerlendirmemde kime haksızlık yaptıysam seçimden sonra yazacağım ikici yarısında özür dileyeceğim. Ben aslında her yıl aralık ayında bir sonraki yılın olayları hakkında ahkam kesen medyumların dediklerinin yüzde 10’u tuttuğunda pişkin pişkin “ben dememiş miydim” havasına girmeleri ile yüce basınımızın seçimden sonraki tavırlarının benzerlik arzedeceğinin farkındayım ama zaten bu yazı da “yemezler” demek için yazılmış bir yazı. Siz zahmete girmeyesiniz diye seçim öncesinde kim ne öngörmüş bir dökümünü yapıyorum ki kime ne kadar itibar edeceğimizi bilelim. Madde madde gideyim ki kafa karışmasın.

1. Hürriyet gazetesi değerli yazarlarının seçim tahmini: AKP: 271, CHP: 174, MHP: 76, Bağımsız: 29.

2. Milliyet gazetesi değerli yazarlarının seçim tahmini: AKP: 173 CHP: 116 MHP: 63 Bağımsız: 29 DP: 14 GP:1

3. Tempo dergisi: Milliyet`ten 56 ve Hürriyet`ten 35 gazetecinin ortak anketini vermiş: AKP: 258, CHP: 178, MHP: 83, Bağımsız: 28.

4. Zaman gazetesine göre: AKP: % 48.7, CHP: % 17.2, MHP: % 10.3. DP: %6,9 oyla Meclis dışında kalıyor.

5. KONDA: AKP: 310- 340, CHP: 100-120, MHP: 70-90, Bağımsız: 25-35. Oy oranları bakımından: AKP: yüzde 42 - 48, CHP: CHP yüzde 17 - 20, MHP: yüzde 12 – 14.

6. SONAR: AKP: % 41 - 44, CHP: % 19 - 22, MHP: % 14-18, GP: % 8-12, DP: % 7.5-11.5.

7. VERSO: AKP: % 40, CHP: % 20.1, MHP: % 14.1.

8. YÖN-ARA: AKP: % 27.5, CHP: % 25.1, MHP: % 12.5.

9. A&G: AKP: 320- 330, CHP: 120-130, MHP: 70-80, Bağımsız: 24-28. Oy oranları bakımından: AKP: % 48-51, CHP: % 18.5-21, MHP: % 13.

10. GENAR: AK Parti: %39,8; CHP: %21; MHP: %13,3; Bağımsızlar (DTP ve diğerleri): %7,7; GP: %7,1; DP: %5,9; Diğer: %5,2

11. CHP`li Bülent Tanla: CHP Milletvekili Bülent Tanla ise AKP`nin yüzde 35 civarında bir oy alacağını düşünüyor. Tanla`nın Vatan Gazetesi`ne yaptığı tahminlere göre AKP`nin yüzde 40`ları bulması ve tek başına iktidar olması hayal. Tanla, CHP`nin özellikle büyük kentlerde bir oy patlaması yaşayacağı görüşünde.

12. Sosyal Araştırmalar Merkezi`nin seçimlerin yüzde 63’ünün belli olup AKP’nin yüzde 48’lerde görüldüğü sırada NTV SMS servisi ile duyurduğu erken seçim sonucu: AKP: % 44.6, CHP: % 21.5, MHP: % 14.4, DP: % 6.2.

22 temmuzla ilgili birkaç da veciz söz:

Hürriyet gazetesi: “Dünyadaki araştırma şirketlerinin yanılma payı en fazla artı ya da eksi yüzde 2,5`tur. Şimdi biz sizler için tüm bu anket şirketlerinin arıştırmalarını topladık. Bakalım seçimden sonra nasıl bir sonuç çıkacak.”

Gazeteler: "CHP’liler son anketinde AKP’yi yüzde 48 olarak çıkaran Tarhan Erdem’e `Anketi Süleymaniye, Sultanahmet ya da İsmail Ağa Camii’nde mi yaptın?’ diye sordu..."

Emin Çölaşan 21 temmuz: CHP ve MHP geliyor. Her ikisi de bu iktidarın yolsuzluklarının, vurgunlarının hesabını soracaklarını açıkça ilan ettiler. Bundan geri dönüş yok. Dokunulmazlıklar kalkacak, hırsızlar Ağır Ceza Mahkemeleri ve Yüce Divan’da yargılanacak.

Güneri Civaoğlu 21 temmuz: Neredeyse kamuoyu araştırmalarına bakmaya "tövbe" edeceğim. KONDA`ya göre, AKP yüzde 48 oy alacakmış... Yani... Her iki seçmenden biri AKP`ye oy verecek öyle mi? Olacak şey değil.

Melih Aşık / Temmuz: Seçim sonrasındaki tablo aydınlanıyor... Seçim gezileri ve gözlemlerimizin verdiği izlenim o ki...MHP Meclis`e girmeyi garantilemiş durumda... Yüzde 10 - 15 arası oy alır... CHP yüzde 20 - 24 arasında görünüyor... AKP en iyi ihtimalle yüzde 27 - 34 aralığında oynayacak... AKP`nin alacağı sandalye sayısı 260 - 300 arasında görünüyor...

Haluk Şahin 21 temmuz: Bütün anketlere baktıktan, bütün programları izledikten, bütün tartışmaları dinledikten, bütün izlenimlere kulak verdikten sonra genel görünümü şöyle özetleyebilirim.

Yarın için iki temel senaryo var: 40-20-10 senaryosu ve 35-25-15 senaryosu. İlk senaryo (yani AKP yüzde 40, CHP yüzde 20, MHP yüzde 10) senaryosu daha çok örneklemeye dayanan kamuoyu yoklamalarını yapanlarca savunuluyor.

Buna karşılık ikinci senaryo (yani AKP yüzde 35, CHP yüzde 25, MHP yüzde 15) genellikle seçim otobüsleriyle Türkiye`yi dolaşanlar, illerde yurttaşlarla görüşerek sondaj yapanlar, dere tepe gezip halkla konuşanlarca destekleniyor.

Ve gelelim ikinci kısma: Muhafazakar medyadan ve Tarhan Erdem’den özür diliyor ve kesin olmayan sonuçları veriyorum.

AKP: %46.54, CHP: %20.79, MHP: 14.25, DP: 5.4. GP: yüzde 3.3 Bağımsızlar: 5.19

AKP: 341, CHP: 112, MHP: 70, Bağımsız: 27 Üç konuda merakımı ifade etmeden geçemeyeceğim: Birincisi o “Google’da hesapladık sayısı şu kadardı” denen miting iştirakçileri acaba AKP’ye mi oy verdi? İkincisi basınımızın prestijli yazarlarının “oyum Baskın Oran`a” kampanyasına rağmen Baskın Oran seçilmediğine göre sayın yazarlarımız acaba o kadar prestijli değiller mi? Son olarak da sayın yazarlarımız acaba bir dahaki seçimde il il seçim araştırması yaparken eş dost ve kahve ziyareti yerine acaba biraz halka mı karışsalar?


GENÇ'ın Yazısı.