Dijital makinelerin çok hızlı bir şekilde hayatımıza girmesi, herkes tarafından alınıp kullanılmaya başlanması sonucu binlerce yeni fotoğraf meraklısı aramıza katıldı. Bu makinelerin kullanım kolaylığı, ekstra maliyetlerinin çok düşük olması sonucu insanlar yüzlerce hatta binlerce fotoğraf çekmeye başladılar. Açık söylemek gerekirse çok da hızlı mesafe alıyorlar ve kendilerini geliştiriyorlar. Çünkü çektiğiniz fotoğrafı anında ekranda görüp yeniden, yeniden çekme şansızınız var. Son zamanlarda gerek çevremizde gerekse mail yoluyla en çok karşılaştığımız soru türleri de artık değişim gösteriyor. Eskiden hangi makineyi almalıyım, şu makine yi alayım mı, ya da temel makine ayarlarıyla ilgili sorular daha çok soruluyordu. Şimdi ise daha çok teknolojiden çok, fotoğraf çekim teknikleri, neler çekmeliyim gibi alanlarla ilgili sorular geliyor. Bunlar içinde birkaç yerden sorulan bir soru dikkat çekiciydi. “Çok güzel bir fotoğraf gördüm. Gidip aynı yeri bende çektim ama benim fotoğrafım güzel olmadı. O zenginliği neden yakalayamıyorum?” sorusu üzerinde durulması gereken bir soruydu bana göre. Tabii bu sorudaki ‘zenginlik’ kavramı çoğunlukla birikim, tecrübe, deneyim ve emek vererek bir çalışma sonucu ortaya çıkmış bir kavramdır çoğunlukla. Ancak yeni başlayanlar veya belli bir mesafe almış olanların bile bazı ufak ayrıntıları dikkate alarak fotoğraflarına zenginlik katmaları mümkün olur. Bu ayrıntılardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

Fotoğrafta insan unsuru

Manzara ve mimari fotoğraflarına insan eklemek doğal ortamın zenginliğinden, muhteşemliğinden bir şey eksiltmez. Bilakis fotoğrafa çoğunlukla zenginlik katar, hareket getirir. Mesela muhteşem bir camiye insan öğesi eklemeniz fotoğrafa merak, kişilik, derinlik ve boyut duygusu katar. Hatta cami ibadet eden insanlarla çok daha anlamlı hale gelir. Tek başına dua eden birisi camiyle iyi bütünleştirilmişse birkaç sayfalık yazıdan daha vurucu anlatımlar taşır.

Her yerde hareket

Fotoğrafta hareket olması zenginlik için kullanılması gereken ana unsurlardan birisidir. Hareket deyince hemen akla hareket eden konular gelmesin. Bunların yanında bir çok unsurda fotoğrafa hareket katmak için kullanılabilir. Tekrar eden konular (peşisıra birbirini takip eden elektrik direkleri, sütunlar, ağaçlar), ufuk çizgisinin açısı, yuvarlak hatlar, doğal desenler (peribacaları), bir insanın bakış acısı fotoğrafa hareket duygusu vermek için kullanılabilir.

Işığı kullanmak

Işık kullanımı fotoğrafa yeni başlayanların en çok ihmal ettikleri konulardan birisidir. Genellikle gördükleri ilk açıdan ya da ışığın konuyu en iyi aydınlattığı açıdan fotoğrafı çekip bırakmak en çok yapılan hatalardan birisidir. Oysa konunun etrafında gezinip, ışığı en iyi kullanabileceğiniz konumu bulur ve sonra her ne oluyorsa değişik açılardan çekerek olayı anlatmaya çalışın. Bu fotoğrafınızda hem yenilik yapmanızı hem de farklı bakış açıları geliştirmenize yardımcı olacaktır. Eğer ışık konusunda kendinizi daha hızlı geliştirmek istiyorsanız, aynı konuyu farklı zamanlarda, farklı ışık koşullarında çekerek farkları görmeniz müthiş bir zenginlik kazandıracaktır. Işık konusunda yapılacak başka bir çalışma ise dijital makinelerin beyaz ayarlarında değişiklik yaparak çok dramatik denemeler yapılabilmesidir. Bu tür çalışmalar bazen çok eğlenceli sonuçlar verebilir.

Makro çekim

Bazen makro çekimlerdeki sadelik de ayrı bir zenginlik olabilir. Makro çektiğiniz bir çiçeğin renkleri, yaprak ayrıntıları, dokuları, üzerindeki bir damla su ayrı bir zenginlik olabilir. Aynı çiçeği farklı açılardan, farklı ışık ayarlarıyla çekmek bile bir çok güzelliğin ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Kültürel öğelere dikkat

Ülkenin kültürünü gösteren simgeleri fotoğraflamak ayrı bir zenginlik unsurudur. Yemek, giyim, kumaşlar, çömlekçilik ve diğer el sanatları, meslekler her zaman bulunmaz kareler sunarlar. Mesela bir pazar yeri çok zengin bir kaynak olabilir.

H. İbrahim Kurucan'ın Yazısı.